Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar... (?)
Masallara getirilen post modern, değişik bakış açılarını severim. Once Upon A Time bunlardan biri. ABC nin yeni sezon dizilerinden. Bildiğimiz masallara yeni bir yorum getiriyor. Daha önce pek çok masal uyarlaması izledim. Kimi fantastik, kimi korku, kimi sevimliydi. Once Upon A Time bunların arasında kendine sağlam bir yer edindi kısa sürede.
Emma Swan bir bail bondsman/ kefaletnamecidir. Ne bir arkadaşı ne de ailesi vardır. 28. Yaş gününde minik kremalı kekinin üzerindeki mumu üflerken artık yalnız olmamayı diler. Tam bu sırada kapı çalınır 10 yaşında adının Henry olduğunu söyleyen bir çocuk kapıda belirir. Kendisinin oğlu olduğunu söyler. Dahası var bu küçük çocuk Storybrooke adı verilen bir kasabada yaşıyordur. Söylediğine göre kasaba sakinleri aslında masal kahramanıdır. Bir büyü neticesinde modern dünyaya gelmişlerdir ve hiçbiri geçmişini hatırlamıyordur. Onlara yardım edebilecek tek kişi ise Emmadır. Emma’nın rolü ne mi? Emma Kötü kalpli kraliçenin lanetinden Snow White (Pamuk Prenses) ve Prince Charming (Yakışıklı Prens) in büyülü bir ağaç kovuğuna saklayarak kurtardıkları kızıdır. Emma bu lanetli büyüyü bozabilecek tek kişidir.
Masal diyarında modern dünyaya geçiş en büyük ceza, en büyük lanet olsa gerek. Masallarda kötülerin kim oldukları, nerede oldukları ve ne yapacakları açık ve nettir. Kötülüğün de bir adabı vardır aslında. Düşün ki, kötünün ve iyinin keskin çizgilerle ayrılmadığı, kimden zarar geleceğini kestiremediğiniz bir dünyaya gönderiliyorsunuz. Kaos, karmaşa, hırsla dolu bir dünya. Masal Diyarına geri dönüşlerde sahneler ne kadar renkli ve aydınlık ise Storybrooke o kadar karanlık ve kasvetli. Bu da iki dünya arasındaki farkı daha net ortaya koyuyor.
Ayrıca modern dünyada kötülerin para, güç ve bağlantıları sayesinde sözlerinin geçtiğini görmek de çok mantıklı ve zekice bir uyarlama. Hayatımda hiçbir kötü karaktere bu kadar hayranlık duymamıştım ama Modern dünyada belediye başkanı olan, Kötü Kalpli Kraliçenin –aslında oyuncunun sanırım- diksiyonu o kadar güzel ki. Alt yazısız online izliyorum genelde ve çok net anlıyorum sözcüklerini. Bir de zarafetine giysilerine bayılıyorum. Dizideki karakterlerin adları, masal dünyasındakinden farklı ama aslında isimlerin anlamları bağlantılı.
- Marry Margaret Blanchard (Pamuk Prenses-Snow White) Blanchar Fransıca beyaz anlamına gelen ‘blanc’ ya da ‘blanche’ sözcüğünden türemiştir. Marry Margaret gerçekten yaşamış bir karakter. Tam adı Maria Sophia Margaretha Catharina Freifräulein von Erthal 15 Haziran 1729 Almanya- Bavyera’da doğmuş, Pamuk Prenses hikâyesinin esinlendiği düşünülen bir kadın. Castle of Lohr –Lohr Kalesinde yaşayan bu genç kadın iyi kalbiyle bilinirmiş. 7 cücelerin ise o bölgede çalışan ufak tefek maden işçilerinden esinlediği düşünülüyor. Çünkü maden ocakları çok dar ve sığabilmek için zayıf ve ufak tefek bir yapıya sahip olmak gerekiyormuş. Camdan tabut ayrıntısı içinde o dönemde bölgede yaygın olan cam işçiliğinden ilham alınmış olması mümkün görünüyor.
- Regina Milss (Evil Queen-Kötü Kraliçe) Regina Latince ‘Kraliçe’ anlamında gelen bir bayan ismi. Milss ise Yunanca ‘Milo' sözcüğünü çağrıştıyor ki modern Yunanca’da ‘elma’ anlamına geliyor. Bu durum Kraliçenin, Pamuk Prensesi elma ile zehirlemesine gönderme yapıyor.
- Mr. Gold, hatırlarsanız hikâyede Rumpelstiltskin samanı altına çeviriyordu.
- Ruby (Red Hiding Hood-Kırmızı Başlıklı Kız) Ruby, yakut demek. Mücevher skalasından, pembeden, kan kırmızısına kadar farklı tonlarda bulunur.
- Ashley Boyd (Cinderella-Sindirella) 'Cinders' bazı maddelerin tamamen küle dönüşmeden bir önceki aşamasında aldıkları şekildir. Yine bir çeşit kül olarak tanımlanabilir. Boyd; Galler dilinde 'buidhe' sözcüğünden türemiştir. Bu da 'sarı saçlı' anlamına gelir.
- Archie Hooper (Jiminy Cricket-Cır Cır Böceği) İlk olarak Pinokyo hikâyesinde Pinokyonun vicdanı olarak ortaya çıkmış. 'Hoop' hoplamak demek. Cırcır böcekleri genelde hoplaya, zıplaya dolaşırlar.
Bu arada Şerifin aksanı ve kendisi şahane. Yakışıklı Prensi de rahatlıkla oynayabilirdi :) Once Upon A Time Türkiye'de Dizimax de gösteriliyormuş.
Araştırırken bir sürü değişik Cinderella uyarlamasına denk geldim. Çok ilginç yazılar okudum. Şahsen masalların çıkış noktasını merak ettim. Denk geldiğim ve merakla beklediğim iki uyarlama var. Biri Julia Roberts'ın Pamuk Prensesi diğeri de, Snow White and Hunstman Kristen Stewardın oynadığı, Avcı ve Pamuk Prenses odaklı olan.
<
16 yorum:
Bu diziyi merak ediyorum ama önce diğer dizilerimi bitirip öyle başlayayım diyordum.Bu yazından sonra her an başlayabilirim ama :)) Bi de Jamie Dornan varmış ya bunda :O ben bunu kesin izlerim artık :P
bende bu dizi yi diziport tan takip ediyorum ilk bölümlerde biraz garip gelmişti ama şimdi meraklandırma ya başladı senaryonu (lost) senarist ti olan j.j. abrams yazdığını okumuştum (yanlış hatırlamıyorsam )
Cinnet Hazır 8 Ocaka Kadar ara vermişlerken izle. Kore dizilerinden daha kısa sürüyor bölümleri sonuçta :)
Burcu: Evet, Lostun senaristleri yazıyormuş diye biliyorum ben de. Ben çok beğendim, bir sürü cevaplanacak soru var ama umarım Losta benzetmezler sonunu.
hehehe evet lost gibi bitmesini istemem aşk-ı memnu gibi bitsin :))) (tipik geyik).Bir şey farkettim dizide masal dünyasında seçimleri ile sıkışmış oldukları dünyalardaki seçimleri farklı geldi kül kedisi mesela masal dün.parayı tercih etti prens ten oldu diger dünyada aşk ı tercih etti paradan oldu :)))).Gerçi ilerki bölümlerde nasıl bağlıcaklar bekliyorum.Birde j.j abrams dizi karakterilerini ve isimlerini felsefeden.tarihten mitolojiden seçmeyi genelde seviyor, ayrıca araştırıp bulduğun içinde teşekürler.
ahh bu dizi var ya bu dizi^^ Supernatural ile birlikte yeni bölümlerini beklediğim tek Amerikan yapımı. Konu güzel oyuncular güzel daha ne olsun :D Şerif mi favorim yoksa yakışıklı prens mi bir türlü karar veremiyorum tüh ki ne tüh :P
Dizi fena degil gibi.6. bolume kadar masallar metafor mu degil mi bir turlu anlayamamistim.7. bolumde artik supernatural bir hikaye izledigimden tamamen emin oldum.Bizi boyle oynatmalarini sevdim :) Ama gorsel efektler inanilmaz kotu.Karakterler icin secilen oyuncularin cogu da oyle.Gordugumuzde "bildigin Amerikali iste" dedirtiyor.Masal temasi islendigi icin tipler biraz daha farkli olabilirdi..Pek sevdigim Rumpelstiltskin Robert Carlyle ve belki Jiminy Cricket Raphael Sbarge haric.Hatta kepce kulakli Pamuk Prenses Ginnifer Goodwin'e bile alisiyorum.Ama geri kalan cast secimi kotu olmus..
Burcu: Rica ederim valla inkâr edemeyeceğim çok araştırdım. Farkedilmesine sevindim :)
Akira: Valla zor bir karar. Biri prens ama ya her türlü gideri var :P
Mikal Zia Görsel efektler bir Tv dizisi için yeterli bence. Oyunculukları da kendi adıma tatmım edici buldum. Neticede Amerikan dizisi ve öncelikli hedef kitle Amerikan izleyicisi. Dolayısıyla karakterlerin Amerikan, Amerikan dolaşmaları doğal ki modern dünyada yaşadıkları yer ABD'de :) Ben kraliçeyi çok beğendim. Pamuk Prenses saçlarını kestirmeseymiş iyiymiş ama o giysilerle tam eski moda öğretmen görünümünde olmuş cuk oturmuş :D
15 yil once cekilmis olan Buffy ile ayni efektlere sahip nerdeyse.15 yil oncesi icin oldukca iyi ama 2011 icin vasatin altinda kaliyor.Ayni sey yeni dizi Grimm icin de gecerli.Paraya mi kiyamiyorlar nedir.Mesela bir Game Of Thrones, bir American Horror Story oyle mi?
Karakterler Amerika'da yasiyor ama Amerikan degiller.Hayatlari daha cok bir illuzyon.Masallar diyarindan eski tipleri ile gecmisler bu evrene.Yani masal kitabina uygun yapsalarmis casti daha iyi olurmus bence.En azindan sariya boyanmis saclara dikkat etselerdi.
Ogretmen Pamuk'un stilini begendim ama.Surati epey saf temiz oldugu icin bu rolde kendine alistirdi beni.
Bir suru saydirdim diziye ama her hafta da izliyorum ((:
Buffy ile kıyaslarsak belki haklı olabilirsin ama okuduğum kadarıyla Josh Whedon sadece bir vampirin küle dönme sahnesi için bile 1.000 Dolar harcıyormuş. Diğer dizileri izlemediğim için bilmiyorum. Adamlar ekonomik krizde ya belki ondan paraya kıyamayıp görselden kısmışlardır ha ha :) Valla ben kendimi muhalif bilirdim ama sen bende de beter çıktın :D :) Öyle ya da, böyle izletiyor kendini. Saçmalamazlar umarım ileride tek korkum bu :)
Bu diziyi ilk defa görüyorum çok güzel anlatmışsın merak ettim :) bu aralar ingiliz dizilerine izliyorum çok güzeller :) uzun zamandır Amerikan yapımı bir dizi izlememiştim bu diziyle dönüş yapayım :) teşekkürler La Fea :)
Besra: Teşekkür ederim canım. İngiliz dönem dizilerini diyorsun değil mi? Ben de çok severim onları. Özellikle Aşk ve Gurur favorimdir. Bu dizide ilginç izle bence pişman olmazsın. :)
Evet dönem dizilerini diyorum yoksa günümüzdeki dizileri çekilmiyor :)
yine döktürmüşsün be canım brawoo! valla masalların ilk kalın versiyonlarına merak salıp yeniden toplamaya başlamıştım şimdide yazınla masalların çıkış hikayelerini merak eder oldum. dizi ilgimi çekti baş roldeki kurtarıcı kızın yıllardır reytingi garantilenmiş HOUSE dizisinden ayrılmasına değecek bir sebep olduğu açık.
Tarih84: Teşekkür ederim canım. Bana bir Fransız arkadaşım masallarla ilgili bir kitap okuduğunu söylemişti taa ne zaman. Masallara neden ihtiyacımız olduğu ile ilgili ondan beridir merak ederim. Kızı ben How I met Your Motherda tanıdım. İyi bir oyuncu.
Benim de izlediğim bölümleri her bitirişimde kitabın son sayfasına gelmişim de serinin devam edeceğini anlamışım gibi hissediyorum. Yani demek istediğim kitap gibi dizi :D Çok beğenerek izliyorum. Bir de bölümler arasını çok uzatıyorlar yaw ne o öyle. Türkiye'de olsa millet taksime yürür meydanlara akar :P
Aslında Noel tatilinden dolayı uzadı bölüm araları sanırım. Ben çok severim alternatif hikâyeleri o yüzden çok beğendim. Time Square akmış millet Newyorkda :) Ya merak ediyorum bakalım nasıl devam edecek. Çevirisi de hızlı sanırım o da ayrı bir güzellik :)
Yorum Gönder