Biraz uzakdoğudan uzaklaşayım istedim, son günlerde aklımda hep eski filmler var klasikler... Sinemasiada tanıtımını yapmıştım filmin. Hazır yeri gelmişken bloguma da ekleyeyim dedim.
Vizyona girdiği yıl (1958) 9 dalda Oscara aday olan ve bütün ödülleri alan Gigi. 20. YY başlarında Fransada geçiyor. Romantizmin başkenti Pariste, büyükannesi ile birlikte yaşayan Gigi, dönemin kurallarına göre biraz asi ve çocuk ruhlu bir genç kızdır. Büyük Teyzesi Alice ve Büyükannesi eski birer hayat kadınıdır. GİGİ yi de iyi bir eş bulmak üzere yetiştirmek isterler. Bu esnada aile dostları ve Parisin en çapkın erkeklerinden Gaston Lachaille bütün o ihtişamdan, çevresini saran kadınlardan sıkılmış, gerçek duyguların eksikliğin hissetmektedir. Bir takım olaylar sonucu, Gigi'nin artık çocuk olmadığını farkeder ve zamanla ondan hoşlanmaya başlar. Ne var ki bütün yakışıklılığı ve zenginliğine rağmen Giginin kalbini kazanması o kadar kolay olmayacaktır.
Bu hayat kadını sıfatı aslında uygun mu bilmiyorum. Bildiğimiz anlamda hayat kadını değil. İyi eğitimli, kültürlü kadınlar erkeklere eşlik ediyorlar. İstemedikleri sürece bir yakınlaşma söz konusu olamıyor. Sonunda isterlerse evlenebiliyorlar.
Gigi çok neşeli, dinlendiren bir müzikal. Leslie Caron'un genç hali ayrıca güzel. . Bir yerde okuduğuma göre bu rol önce Audry Hepburn'e teklif edilmiş. Onun rolü reddetmesiyle Leslie Caron yer almış ve bence şahane bir iş çıkarmış.
Üstüne söyleyecek pek bir şey yok aslında. Türk Tv'lerinde pek çok kez hem de çok kaliteli bir dublajla gösterilen bu filmi izlemenizi öneririm.
Bu da ekstrası olsun :)
8 yorum:
bi zileyemedim bu filmi biliyorsun di mi? :/
Alt yazı sorunu mu vardı? Videoyu mu açamadın?
daha bebeyken izlemştim ben bu şaheseri hala hayal meyal aklımdadır hikayeyi kıyafetleri ve en çok da Gigi'yi sevmiştim şimdi tekrar görünce keke dedim yayınlansa şöyle büyük ekranda izlemek bir nasip olsa olmazsa artık pc başında anıları yad edip zilenecek :)
fırsat bulup izlemek lazım tekrar, gone with the wind bir, bu iki :)
Chibi: Olsun pc ekranında izlemek de güzel. Tv8 bir ara sık veriyordu. Yakalarsın belki bak ara sıra.
Makinosev: Rüzgâr gibi geçti çok uzun yahu.. Onu da yine TRT vermişti kesmeden. İzlemiştim. Ama bu daha sevimli, müzikal hem de :D
neredeyse 4 saat evet :D ben gigi'den başliim en iyisi :D
Izledim :)
Ben cok severim boyle filmleri, sayende ogrenmis ve izlemis oldum, tesekkurler La Fea :)
Sazli sozlu kisimlari hep cok hostu, ama ben en cok Gigi'nin buyuk annesi ile Gaston'un amcasinin kumsaldaki "I remember it well" duetlerini sevdim :P
Ne sıcak bir film değil mi Berre? Birde Audry Hepburn'nün bir filmi var ama adını hatırlamıyorum. Böyle erkek fatma bir kız manken oluyor fotoğrafçı adama aşık oluyor sonra. Onu da yeniden izlersem yazacağım :) Ben çok severim böyle eski filmler. Rica ederim beğenmene çok sevindim.
Yorum Gönder