Yazının ilk bölümü için tıklayın.
Kangdonnim ikinci karakter olarak yine hüzünlü bakan, kızı koruyup kollayan ama ASLA elde edemeyen ‘second lead syndrome’ sürükledi oyuncu mu donuktu? Yoksa karakter mi öyleydi çok karar veremedim. Ama Philipe Lee yüzünde neredeyse 0 mimikle oynadı dizi boyunca. Hyun Bin kadar olmasa da kendisi de hoş bir abimiz daha çok aksiyon sahnesinde görmek isterdik kendisini :D
BURADAN SONRASI YÜKSEK DOZDA SPOİLER İÇERİR
Diziye bayıldığımı zaten söyledim. Fakat çok fazla mantık hatası da vardı içinde. Ben mantıksızlığın bile kendi içinde bir mantığı olması gerektiğini düşünürüm. Tamam, mistik bir olaydı ve vücut değiştirme olayına inandık. İyi güzel de maksadı neydi bunun? Empati kurmak? Gil Raimi tehlikeden korumak? Komedi unsuru olarak şahaneydi oyunculuklar çok iyiydi. Kim Ji Woo'nun Raim bedenindeki halleri çok komikti ama Oska ve Ra İm ilişkisine verdiği tepkiler, kıskançlıkları çok daha şekerdi bence. Peki Gil Raim'e ne demeli erkek arkadaşın ölümlerden dönmüş sen hala kaçırdığın seçmelerin derdindesin. Afferdesin ama salak mısın sen? :D :D
Kim Joo Woon’un sözleri hep çok mantıklı, fazla net, fazla direk aynı küçük bir çocuk saflığında yine de kendi ile cebelleşmesi, cadı annesine bile bu düşüncelerle resti çekmesi; aşkının gücünü ve kararlığını gösteriyor.
‘Biliyorum en az bir kere pişman olacağım ama pişman olsam bile hayatımın sonuna kadar o kadınla pişman olarak yaşayacağım’
Beni 5 dk bile düşünmüyorsun. Bunu söylerken sitem, umut, beklenti vardı sözcüklerinin altında. Ben seni düşünmekten iş yapamıyorum. Sen nasıl beni 5 dk bile düşünmezsin.
OSKA-SEUL: Birbirlerini tamamlayan bir ikili, ego savaşı, yanlış anlaşılmalar yüzünden sekteye uğrayan ama bitmeyen bir aşk onlarınki. Seul'ün ve Oska'nın annesinin sprey nemlendirici üzerinden bir bağ kurabilecekleri kimin aklına gelirdi? Tea Sun geldi ve gitti, Oskaya olan aşkını kalbine gömerek, bu konuda fazla da olay yaratmayarak gitti.
Kadın izleyici ekran karşısında eriten bir kaç sahne YORUMSUZ :D
5 yıl ve 3 çocuktan sonra birbirlerine ilk günkü hatta ilk günkünden daha çok aşık olmaları bile bunun bir peri masalı olduğunun kanıtı : )
Bu diziye dair sayfalarca yazı yazabilirim. Ben çok ama çok sevdim. Her bir karakteri özenle işlenmiş, yazılmış. Yalnızca ana konuya takılı kalmayıp, dizideki yan karakterlerin bundan bağımsız hikâyelerine de yer verilmiş. Tıpkı Coffee Princedeki gibi. O yüzden ondan sonra en sevdiğim Kore dizisi olarak arşivimde yer alacak.
Oyunculuklar hele, Oskayı canlandıran aktörü zaten çok beğenirdim oyuncu olarak garip bir karizması var. Bu dizide Oska rolü ile bir kere daha gönlümde yer etti. Ha Ji Won'u tanımazdım, Hyun Bin ile iyi bir ikili olmuşlar. Seul süperdi. Hele Hyun Bin'in asonsör sahnesi izlerken, resmen bende nefes alamadım. Bu nasıl bir oyunculuktur yarabbim. Pek çok kişi bu satırları okurken, o çoktan askerde olmuş olacak.
Secret Garden, bir değil birden fazla sahnesiyle, replikleriyle, OST müzikleri ile, gerçek ve hayal dünyası arasında kurduğu garip dengeyle hep hatırlanacak bir dizi olacak. Masallara getirdiği post modern yorum da cabası :) Beğenmeyenler utansın diyorum o derece :) Hatta o beğenmeyenleri ifşa edelim ve topluca kınayalım :D Dışlayalım hatta ha ha ha. Yok, o kadar da değil :)
Son olarak izlerken benim aklımda çalan şarkıyı sizlerle paylaşıyorum. Özellikle Osca&ve Seul çifti için Zuhal Olcay'dan geliyor; 'Ayrılıkta sevdaya dahil' :)
11 yorum:
Oppam evlenmesin diye yorum yapiyorum :P
Ya su sprey nemlendirici nedir hakkaten? Yine Kore icadi bir sey mi?
La Fea, okadar kötü bir beddua etmişsinki yazmak zorunda kaldım :) yazın süper duygularıma tercuman olmuş . beni secret garden'da en çok etkileyen Joo Won'un Gil Ra Im'e olan aşkıydı inianılmazdı diziyi her izlediğimde'' bir erkek bir kadını bu kadar sevebilirmi çok kıskandım ... dizideki bütün oyuncuları sevdim
hepsi yerli yerindeydi. çok güldüm çok ağladım bütün duygularımı yansıttı bu dizi. benim için unutulmazlarım arasına girdi.
La Fea, şarkıyı Zuhal Olcay'da güzel söylüyor ama ben en çok Vedat Sakman'dan dinlemeyi seviyorum en sevdiğim şarkılardan :)
Öykü: Doğru yapıyorsun afferin :P Hiç bir fikrim yok valla araştırmak lazım aslında güzel bir şeye benziyor.
Harang: Beddua etmesem yazmayacaktın yani :P Daha da yazardım. Evet çok güzel bir aşktı, çok gerçek ama bir o kadar da masalsı. Ahh yok böyle aşklar, böyle adamlar. Kader utansın :D
La Fea dediğin gibi hem çok gerçek hem de çok masalsı bir aşk izledik biz bu dizide. Dengeyi çok iyi sağlamışlardı doğrusu. Benim de en sevdiklerimden bu dizi. İlk 5'e rahat girer.
Yan karakterler de en az başrol oyuncuları kadar sevildi. Oska ve aşkını kalbine gömen Tae Sun'u sevmemek ne mümkün:))
valla o kadar sıkındılar ki bende o sipreyden alasım geldi, burada da sarı kız soda markasının var, yüze soda sıkıyor:))
ahhh soca beni hep gülmekten öldürdü:))
kim juan allah senin tependen baksın, 10. bölüm sonu annesine söylediği sözlerle neredeyse elimde kalacaktı, ne küfür yemişti benden..
gil ram yazık ona yaa ben hep çok üzülerek izledim.
ahh bu dizi unutulamayacak ahhh ahhhh
aa hangi pis kız sevmemiş bunu :P
diziyi bitirdim ve sonunda yazını okudum.. bende çok beğendim diziyi bırak 20 bölüm 40 bölüm bile olsa izlenebilecek bir diziydi.. beden değiştirme olayından ne malzemeler çıkarırlardı hatta.. hiç bitmesin istedim.. bi ara baştan tekrar izleyip ayrıntılara daha çok dikkat etmek istiyorum hatta.. ama hyun bin'in worlds withindeki hali burdakinden daha çekici görünüyo gözüme doğrusu.. burda baya bi cılızdı.. bi de ha ji won'u sevmiyorum ben ya onun yerine daha tatlı biri olsa çok daha hoşuma gidebilirdi.. ama bunlar bile dizinin harika oluşunu değiştiremiyor.. yan karakterler de süperdi.. bu bence çok önemli bi olay.. hangi dizide yan karakterlerde güzel bi aşka sahipse o diziye bayılıyoruz çünkü.. mesela BOF'ta kim bumla Ga Il aşkı.. coffee princetekiler..
aslında bende diziyle ilgili bi yazı yazmak istiyorum ama artık ne zmn biter görsel toplamam.. yazı nasıl olur bilmiyorum.. söylenecek çok şey var çünkü.. kestirip atmak istemiyorum.. sende 2 parça yapmışsın :) aslında sen bu diziye sayfalarca yazabilirsin gibi geldi bana..
Nilü kesinlikle sayfalarca yazardım. Repliklerini de yazacağım :) Mantık hatalarına girmedim bile. Blogda yazmazsam bile forumlarda yorum yaparım öyle tatmin ederim yorum yapma ihtiyicanı :D
uzun zamandır blogunu okuyordum ama sadece okuyordum kusura bakma.
Hyun Bin'i ben bu diziyle tanıdım, bu diziyle sevdim. Bu diziyi sevdim. Coffee Prince'i henüz izleme şerefine nail olamadığımdan izlediğim dizileri BOF' la karşılaştırırdım. Ama ucundan kıyısından da olsa biraz zorlamayla da olsa BOF hep galip gelirdi. Ne zaman Secret Garden izledim. Bof'u daha iyi yapacak bir yön bulamadım. Zaten 2-3 bölüm sonra karşılaştırmayı bıraktım. Bof'u koltuğundan fırlatıp yerine şu güzelim diziyi yerleştirdim. Neden? Şu soruya cevap vermek bile zor aslında değil de uzun uzun yazmak gerekir ama gecenin şu yarısında çok üşendim (sırtım da ağrıdığından) o yüzden yazmayacağım. Ama oldukça kısa bir özetle; ben buradaki Kim Jo Won'u sevdim, onun kıskançlıklarını yönetici zekasını, sıradan bir kızı böyle sevişini aynı zamanda da kendisine yakıştıramayışını, bu sevgiyi kafasının-mantığının almamasını sevdim, tekerlemesini sevdim. Aşka bir kez daha inandırmasını sevdim, fedakarlıklarını sevdim. Evet evet gerçeğine, benzerine bu dünyada rastlanmayacak olasına rağmen 30'uma kadar aşkı beklemeye karar verdim sırf bu ikisinin yüzünden. 30 35'ime hatta 40'ıma gelmiş ve hala evlenmemiş olursam hep bu Korelilerin yüzünden haberiniz olsun bu arada :D neyse sözün özü; ana karakterleri olsun, yan karakterleri olsun herşeyiyle herkesiyle sevdim bu diziyi. Ayrıca sonu böyle güzel biten başka bir Kore dizisi de hatırlamıyorum bilmiyorum hani.
Vesta hoşgeldin, zaten buralardaymışsın. Ne kadar güzel uzun bir yorum olmuş. Kusura bakmam okunmak bunu bilmek güzel ama yorum yapılınca daha bir mutlu oluyorum daha çok farkına varıyorum okunduğumun. Coffee Prince'i en kısa zamanda izlemeni öneriyorum. Hala izlememiş olman hata :) Yaşın kaç bilmiyorum ama bu dizi ve filmler hepimizin beklentilerini gerçek dışı şekilde yükseltiyor. Kendime tekrar ediyorum YOK Böyle adamlar. Hayal ürünü hepsi. O kadar güzel kurgulanmış ki karakterler öyle birilerini hayal etmekten kendimizi alamıyoruz. Sen yine önüne fırsatlar çıkarsa Kim Joon, Gu Jun Pyu falan bekleme bir şans ver karşındakine :))
Zaten öyle adamların çıkacağı gibi bir umudum yok çoktan kestim umudumu ama olsa da fena olmaz hani. Bu arada 17 yaşındayım ve Coffee Prince dün başladım iyi gidiyor. Biraz daha izleyip daha sonra onun daha hakkında yorum yapmak istiyorum.
Yorum Gönder