KONUSU: Yirmi beş yaşındaki Kate Kontent 1937 yılının son gecesini oda arkadaşıyla beraber Greenwich Village’daki ikinci sınıf bir caz kulübünde geçirmektedir ve ikisi, ceplerindeki toplam üç doları mümkün olduğunca idareli kullanmak zorundadırlar. Masmavi gözlere ve etkileyici bir gülüşe sahip yakışıklı bankacı Tinker Grey kulübe gelir ve yanlarındaki masaya oturur. Bu tesadüfi tanışma ve şaşırtıcı sonuçları, Katey’yi Wall Street firmasının sekreter odasından New York sosyetesinin üst basamaklarına ve Condé Nast’ın yönetici ofislerine; kıvrak zekâsı ve kendine özgü soğukkanlılığından başka dayanak bulamayacağı seçkin ortamlara taşıyan bir yıllık yolculuğun başlangıcı olur.
Beklediğim Sensin de yazar sizde seçkin konukların olduğu, özel bir partiye davet edilmiş hissi uyandırıyor. Kate Kontent ve arkadaşı Eve ve çevrelerinde gelişen olaylara tanıklık etmemize izin veriyorlar. Hayatın onları nereye sürükleyeceğini bilmeden yaşayıp gidiyorlar. Ancak bir dönüm noktası her ikisinin de hayatını kökten değiştiriyor. Hem çabuk, hem de yavaş. Hem bilerek hem de hissettirmeden. Hiçbiri Tinkerla tanışmalarının hayatlarını ne yönde değiştireceğini blemezdi. Kate hayatın size bir seçenek sunmak zorunda olmadığını söylüyor. Ancak zaten Kate'in attığı her adım bir seçenek. Seçtiği yol, edindiği arkadaşlar, verdiği kararlar. Beklenenin aksine onu hep bir basamak yukarı taşıyor. Eve'in hevesi, hercailiği yok belki Katede ama onu özel kılan farklı karakter özellikleri var. Hazır cevaplığı, zekası, olaylar karşısında ki soğukkanlı tavrı Katei özel kılan sebeplerden sadece bir kaç tanesi. Aslında herkes kişisel tarihini yazıyor, yaşıyor. 1930'larda Amerikada büyük bir ekonomik kriz vardı. Yaşananlar da bu gerçeğin etrafında dönüyor. Ama karakterlere bakınca sorsanız 1937'nin en önemli olayı nedir diye? Her biri kendi hayatından bir kesit sunacaktır anı olarak.
''Önce çabucak bir şey söyleyeyim size: İster öfke veya kıskançlıkla, ister utanç veya kızgınlıkla tetiklenmiş olsunlar, duyguların coştuğu bu anlarda ağzınızdan çıkacak söz size kendinizi daha iyi hissettirirse, muhtemelen söylenmemesi gereken bir şeydir. Hayatta keşfettiğim en önemli sözlerden biridir bu. Artık benim işime yaramadığına göre sizde kalabilir.''
Kitap sitelerinde gördüğüm, çıkmasını ve indirime girmesini merakla beklediğim bir romandı 'Beklediğim Sendin' işin komik yanı kitabını yazarını, kitabın ismi sanmamdı : ) Daha da ilginç olansa yazarın bir erkek olması. Bir kadının hikayesi bir erkeğin gözünden anlatılıyor. Herkes çok başarılı bulmuş. Ufak tefek eksikler dışında ben de çok beğendim anlatımı. Tek kusuru betimlemelere, tasvirlere fazla yer veriyor oluşu. Eminim yazar bütün iyi niyetiyle hayal gücümüzü harekete geçirmek ve anlatmak istedğini gözümüzde net bir şekilde canlandırmak istemiş. Bu zorlama geldi biraz. Bu sebepten değil belki ama iki kere okunabilecek hatta okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ben keyif aldım okurken. Dediğim gibi sadece özel konukların katıldığı, seçkin bir partiye davet edilmişim gibi hissettim. Bence siz de bu saygın toplulukta yerinizi almak istiyorsanız kitabı alın ve okuyun. Tavsiyemdir ;)
0 yorum:
Yorum Gönder