08/06/2011

Önce Nazlı ile Seoul Sonra Çingularla Büyükada


Nazlı Dawson’s Creek dizisi sayesinde tanıştığım, çocukluğundan beri tanıdığım ilk internet arkadaşlarımdan biri. Uzun yıllardır görüşmemiştik. Bu zaman için de büyümüş, çok hoş bir genç kız olmuş. Geçenlerde Facebookta dolaşırken, Secret Garden resimlerini gördüm profilinde ve çok şaşırdım. Hemen sorgu suale tuttum. Meğer çok severmiş Asya’yı, Korece öğreniyormuş hatta. Ben de Kore severlerden bahsettim, sık, sık toplaştığımızdan Kore Lokantasına gittiğimizden söz ettim. Hemen beraber gitmek üzere plan yaptık. Gittik de. Ramen zaten çok seven Nazlıcığıma değişiklik olsun diye, Bibimbap önerdim. Bütün bir kâseyi çubuklarla sonuna kadar yediği için tebrik ettim kendisini. :) Biz otururken bir grup Ajumma geldi karınca sürüsü gibiydiler. 15 dk içinde masada ne var ne yoksa süpürüp gittiler. Nazlı, bu buluşma da aramızda olacaktı ama iletişim eksikliğinde dolayı bir araya gelemedik ama olsun bir dahakine onu da grubumuza dâhil edeceğim. Düşünün ki Nazlıyı tanıdığımda ergenlik çağındaydı ama şimdi Kore camiasında rastladığımız, iki kelimede sinir krizi geçirten veletlerin aksine, çok tatlı ve aklı başında bir kızdı.



Gelelim diğer mevzuya bildiğiniz gibi blogdaşlar olarak ara, ara toplanıp hasret gidiyoruz. Kore dizi-filmleri sevmenin ötesinde arkadaş olduk hepimiz. Bu sefer adaya gidelim dedik. Havalar bir türlü güzelleşmeyince, Nisan ayında kararlaştırdığımız buluşma Haziran ayına sarktı. Biraz gecikmeli de olsa sözleştiğimiz saate yakın hepimiz adadaydık. Beni Anadolu yakasında bir başıma bırakanlara selam olsun :) Onlar Kabataş’tan cümbür cemaat eğlenerek gelirken, ben Bostancı'dan boynum bükük bir başıma bindim motora (fonda acıların kadınıyım şarkısı ha ha ha)


Neyse hiçbirimiz piknik alanın nerede olduğunu bilmiyorduk. Sorduk, düz gidin dediler. Gittik.. Gittik… veeeeee gittik :) Yol bitmedi bir türlü. Tam 1 saatin sonunda Dilburnu piknik alanına vardık. Yol üstündeki küçük büfeleri daha iyi bir yer buluruz ümidiyle es geçtiğimiz için içecek almak üzere Nilü, Lee ve Masalevi’ni geri gönderdik. :)



İçeri girdik ama yer bulamadık, kilim falan da getirmediğimiz için mecburen yere oturduk. Zar, zor bulduğumuz kartona getirdiğimiz mamaları yerleştirdik. Lee’nin ellerimle yaptığım dediği patates salatası ve sigara börekleri, benim anneme yaptırdığım kısır, elmalı kurabiye, çeşit, çeşit börekler vardı hepsinin tadına baktık ama bitiremedik.


Genç sevgili gençleştirir diye biliyorum ama genç arkadaşlarda gençleştiriyor ha ha :) Ortokul yıllarımıza geri dönerek şişe çevirmece oynadık :D Bana gelen ‘Gong YOO’dan sonra en sevdiğin Koreli aktör kim’ sorusuna daha ağzımı açmama fırsat vermeden bütün arkadaşlar ‘Hyun Bin’ dedi ha ha. Seviyorum sizi, ne diyeyim.



Her adımda durup, fotoğraf çektik. Nefim zaten bu konuda sınır ve rakip tanımıyor artık öğrendik. Ancak Lee’nin ondan aşağı kalır bir yanı olmadığını gördüm. Biz Lee ile yine bir pazarlığa giriştik Gong Yoo ile ilgili. Bak o Gong Yoo yazısını silersen seni sevebilirim Lee ha ha :P


Arkadaşlar yol boyunca kokudan şikâyet edip durdular, özellikle Lee ve sırf bu yüzden dönüşte de faytona binemedik ühü hühü valla pestilim çıktı. Artık dayanamayıp yine 'koku' diyen Lee ve diğer arkadaşlara dönüp 'Paşazade misiniz hepiniz, şehzade soyundan mı geliyorsunuz' diye isyan ettim :) Ada bu arkadaşlar, atlar var. Kokar normaldir yani. Neyse Masalevi döndü bana 'Bu anne azarı gibi oldu' dedi. Koptum o anda tabii ki :) Adım, adım iskeleye doğru ilerlerken yine durduk, yine resim çektik. :)



Söylememe gerek var mı? Bilmiyorum ama biz her zaman ki gibi çok eğlendik. Kafa dengi ve uyumlu arkadaşlarla geçirilen zaman su gibi akıyor. Daha gün bitmeden bir sonra ki buluşmanın planını yapmıştık. Gerçekten böyle arkadaşlarla tanıştığım için şanslı olduğumu düşünüyorum. Hepsi akıllı, tatlı, uyumlu ve düzgün insanlar. Valla siz gelmeyin daha biz her geçen gün daha fazla eğlenip, bir sonraki buluşmayı iple çekiyoruz :)



7 yorum:

sees dedi ki...

vapur bileti 3 lira ama kafa dengi cingularla geçirilen zaman paha biçilmezz:D
belli ki çok eğlenmişsiniz ben ada maceranızı ilk Lee den okudum haberlerini çok güzel, o veya bu şekilde tanışıp yılların arkadaşlığı kadar sıcak ve samimi dostluklar kurmak. kıskandım ......:(

winpohu dedi ki...

herkes öyle güzel anlatmış ki bana anlatacak bir şey kalmadı kısacası çok eğlendim yine yine yine yapalım :)

Lee dedi ki...

Gerçekten çok güzeldi, o yorgunluğun her kısmına değdi bence. İnanılmaz güldüm, eğlendim, deli ettim, takıldım, yedim, atladım, zıpladım, poz verdim, çektim, çekildim, baktım, yürüdüm, koştum, içtim, gördüm, duydum.... Böyle gider :)

Kısaca süperdi ve böyle güzel etkinliklerden sonra yazılan yazıları okumayı ayrı bir seviyorum ben. Ellerine sağlık Fea, güzel olmuş^^

Ama yine diyorum, şimdi gelecek olan etkinliğimiz daha da güzel olacak. Ondan artık kayışı resmen koparacağız :D

masalevi dedi ki...

her etkinlikte daha da eğleniyorum ben, bir dahaki daha da güzel olacak eminim, hangi şarkıları söyleyeceğine şimdiden karar ver lafeacım, çünkü şarkı söylemek lazım diyeceğiz avaz avaz :)

admin dedi ki...

Sees: Kıskanma ya da kıskanıyorsan sen de gel katıl bize :)

Winpohu: Aynı günü farklı bakış açılarıyla okumak keyifli. Sende yaz :)

Lee: Senin de ellerine sağlık, ayaklarına sağlık :) Bu kadar kızın için ben ne yaparım diye düşünmeyip buluşmalara katıldığın için ibret olmalısın :)

Masalevi:
Ben de aynı şekilde canım. Ayy benim sesim güzel değildir diye nazlansam ha ha :) Hadi bakalım senden iyi bir organizasyon bekliyoruz :D

Miss_Nefertiti dedi ki...

Ben de yazdım bu şahane günü :) Ayrıca en kısa zamanda hep beraber bir ramen turu yapalım ;)

http://nefertitihome.wordpress.com/2011/06/11/eski-blogdaslik-yeni-arkadaslik-%E2%99%A5/

nazli dedi ki...

Yazdığın güzel şeyler için teşekkür ederim Müniciğim :) Çok sevindim görüştüğümüze, en kısa zamanda yine yapalım. Bu sefer o bibimbapı kaseyle birlikte yutucam!!..

Yorum Gönder