Hatırlarım Bugün Gibi...

Bunu Sevdim beni mimlemiş. Bayram hatırına yanıtlıyorum. :) bayram hüznü de cabası tabii.

Hatırladığımı düşündüğüm ilk anım 1,5 yaşıma ait. Etrafımda hayvanlar, elimde bir sopa, üzerimde beyaz bir elbise, hayvanların arasında duruyorum. Bunu anneme ben sordum. Böyle bir yere gittik mi diye? O da oranın bir köy olduğunu, ziyarete gittiğimizi söyledi. Belki yanımda konuşmuşlardır ve ben de kafamda canlandırmışımdır bu durumu. Fakat bu anı 4-5 yaşından beri hafızamdadır.

5 yaşında bile yoktum ama dün gibi hatırlarım bu anahtarların açtığı dolabı.

Bir gün bayram ziyareti için erkek kardeşlerim ve ben, Fatih'ten, Aksaray'a gidiyoruz. Halamıza, bayram ziyaretine. Küçük kardeşim yol boyunca midem bulanıyor diyor. O zaman yaşı da çok küçük. Ciddiye almadık tabii biz. Çocuktur diye. Biz çok büyüğüz ya :)) Ama giderken tam  yolun ortasına yediği herşeyi bütün, bütün çıkardı. Ayy nasıl üzüldüm, nasıl vicdan azabı duydum o an anlatamam. Meğer çocuk ciddiymiş. Ama nereden bilebilirdik ki :)

Hatırlarım, bu eve taşındığımızı bana dimdik gelen merdivenlerin zamanla nasıl normalleştiğini... Binanın tamamı bize aitti ta ki bir kaç ay öncesine kadar. Hayat işte...

Bir gün babaannem bana kahvaltı yaptırıyor. Çaya ekmek banıp, içine zeytin, peynir falan koyuyor. Ben mızmızlanıyorum. Her bir lokmadan sonra bu son diye kaç lokma yediriyor babannem bilmiyorum :) Bir anda sert bir şey yuttuğumu hissediyorum. Babanneme sızlanıyorum, çekirdeğiyle verdin zeytini diye. Yok diyor babaannem. Meğerse sallanmakta olan dişim çıkmış ve ben onu yutmuşum afiyetle :)

Aslında bol kuzenli,  halalı, amcalı eğlenceli bir çocukluk geçirdim. Ama nedense aklıma gelen hep hüzünlü anılar. Ya da o zaman eğlence sandığım şeylerin bugün geriye dönüp bakınca, sandığım gibi olmadığını anlamanın hüznü.

Bu mimi bayramda yazmaya başladım ancak bitirdim. O da güzel kızım Bunu Sevdim'in hatırına :)

Flaş Flaş Flaş Şok Şok!!! Lee Byung Hun ve Lee Min Jung Otoke??

Aleme taş kontenjanından dahil olan, ünü Güney Kore sınırlarını aşan aktör Lee Byung Hun, Lee Ming Jung ile olan ilişkisini resmen açıkladı. Böylelikle Güney Kore ve Asyada'ki pek çok kadını gözü yaşlı bıraktı. Bir kısmını kalbi kırık, yüreği daralmış, bir kısmı da öfkeden delirmiştir vaziyettedir emin. Lee Min Jung dikkat kızım!! Geçen nisan ayında dedikoduları çıkmış. Fakat her iki tarafta inkâr etmiş bu beraberliği. Olabilir henüz hazır olmayabilirler. Ama artık açıkladıklarına göre, kendi sözcüklerinden de anladığım kadarıyla gayet ciddi düşünüyorlar. Şaştım kaldım valla ne diyeyim...

Lee Min Jun, Gong YOO ile olur mu diye dedikodular çıkarken, hiç ihtimal vermemiştim ama yine de acaba dedim. Nereden bilirdim ki, hatunun gözünü çok yükseklere diktiğini. Valla helal olsun. Sen bekle, bekle adam tam da kariyerini G. Kore dışına da taşımışken elde et adamı. Bu kadınların gerekirse kapılarında yatıp, bildiklerini bizimle paylaşmalarını istemeli. Abla bize de öğret... Etim de senin, kemiğim de. Eğit beni, eğ, kır, törpüle ha ha ha.

Yeni çifte mutluluklar diliyorum. En kısa zamanda Im cadısının da ilişkisi var haberlerini bekliyorum. Destekleyeceğime söz veremem ama  köstek olmam :)) Neyse en son haberler için beni izlemeye devam edin :P

Big Disappointment -Yine de Büyük Umutlar -

Söylesem faydası yok. Sussam gönül razı değil.

Gong Yoo'nun 5 yıl sonra televizyon ekranlarına dönmesi açısından, merakla beklenen bir diziydi 'Big'. Çok özledik, çok bekledik Gong YOO'yu. Oyunculuk olarak beklentilerimizi boşa çıkarmadı. Her karesini dondurmak ve kaydetmek istedim.

Big Kang Kyın Jung adlı 18 yaşındakli lise öğrencisinin, kaza sonucu 30 yaşındaki Seon Yea Janin bedenin girmesini ve onun bedeninde kendini ve yaşantısını keşfetmesi, büyümesini konu alıyor bir nevi. Fikir olarak  çok iyi, pilot yani ilk bölüm çok başarılı ancak, dizinin geri kalanı kocaman bir soru işareti, sürekli bir beklenti  zaman kaybıydı.

BURADAN SONRASI YÜKSEK DOZDA SPOİLER İÇERİR

Seon Yoe Jae çocuk doktoru. Sürekli meşgul, sürekli uzak. Gil Da Ran sürekli fedakarlık yapan taraf. Ama YJ'nin neden böyle olduğunu bilmiyoruz. En sonunda isyan ediyor kız. 'Beni seviyor musun' diye soruyor. Bu sorunun cevabını yüzüne söylemeye giderken kaza geçiyor. Bu kaza sonucu KKJ ile ruhları değişiyor.

Kang Kyun Joon, Gil Da Randan ilk gördüğü andan etkileniyor ama bunu dizinin ilerleyen bölümlerine kadar itiraf etmiyor. O yaşta bir çocuğun, öğretmenine ilgi duymasını çok normal karşılıyorum. Ama ben bu aşkı hiç ciddiye alamadım maalesef.

Sevdiğin adamın bedeninde sana tam da hayal ettiğin gibi davranan biri var. Yetişkin, yakışıklı, başarılı ve sana AŞIK. Tabii ki bu adama ilgi duyamamak imkânsıza yakın bir durum olurdu. Fakat ben asla Yoon Jae'den bağımsız düşünemedim Kyun Joong ve Gil Da Ran aşkını.

İlerleyen bölümlerde beden değiştirme konusuna küçükte olsa bir ışık tutuyorlar. Ama aydınlatmıyorlar. İki erkeğin aslında kardeş olduklarını öğreniyoruz. Biri diğerinin hayatını kurtarmak için dünyaya gelmiş. Bu dramayı iyi işleyemediler diye düşünüyorum. Bir mucize ile birbirlerine bağlı bu iki adam, aslında ikiz kardeşmiş. Anne her iki bebeği birde taşıyacak sağlıkta olmadığı için, KJJyi dondurmuşlar. Taşıyıcı anne dünyaya getirmiş onu ve kendi çocuğu gibi büyütmüş.

Bu güzel yüzlü çocuk da 'Yatarak para kazanmanın,' tam karşılığını, gösterdi :) İlk bölümde iyi bir performans sergileyip umut vaad etsede son bölümde bile göremedik bir daha bu masum yüzü :)

Diz olgunlaşmakla ilgili diyor bazı yorumlarda. Doğrudur ama asla tam olarak ne anlatmak istedikleri seyirciye tam yansımadı. SYJ'nin hikayesi yarım ve eksik kaldı. Nedenlerin cevapları verilmedi. Bedenlerine geri dönme sinyalleri verdiler bir kaç kez ama gerçekleşmedi. Bana göre; un var, yağ var, şeker var helva yapmaya kalktılar ama ne yazık ki yandı helva :) Big finali itibari ile ağızlarda buruk ve acı bir tat bıraktı.

Hong Sisters bir şekilde yapımlarını izlediğim ama absürd komedi tarzlarını hiç beğenmediğim iki kardeş. Dürüst olmak gerekirse Gumiho dışında hiçbir dizilerini beğenmedim. Sözde akıllıca bir iş yapmaya kalkışmışlar ama yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Finali izleyiciyi düşünmeye sevk etti diyor bazı recaplarde. Kesinlikle katılmıyorum. Diziyi ve finali beğenenler boşlukları kendi hayal ettiklleri gibi doldurdu. Dolayısıyla memnun oldular. O halde bende kendi senaryomu yazayım. Bunu da seyirci yapacaksa ne anladım ben senarist olmasından. Özetle Big 'Büyük bir hayal kırıklığıydı' Gong YOO çok özlediyseniz benim gibi ve tatlı aşık hallerini izlemek istiyorsanız buyurun. Öteki türlü zaman kaybı sadece.

 

Yazımı sonlandırmadan bu da Gong YOO fanlarına hediyem olsun : )