Acı çeken, umut besleyen, düz kelimelere derin anlamlar yükleyen tarafın erkek olduğu bir aşk hikayesi. Okuduğum bütün yorumlarda Summera verip, veriştirmiş izleyenler ama bence Summer kartlarını son derece açık oynadı ve beğenmesem de, hak vermesem de, bu kadar kızacak bir durum bulamıyorum :D
Aynı nefret ettiğim Isssız Adam filminde olduğu gibi Summerda o karakterde birinin yapması gerekenleri yaptı ne eksik, ne fazla. Karşıdakinin ne düşündüğünü, hissettiğini önemsemeden kendi arzu ve talepleri doğrultusunda hareket ediyor. Ben şaşırmadım şahsen olan bitene :)
Tom, romantik, duygusal, verici ve kesinlikle 'iflah olmaz bir iyimser' Dawson's Creek dizisini bilenler ne demek istediğimi anlayacaktır. Bağlılık yok diyor Summer, aşk yok diyor ama Tom bağlanıyor, aşık oluyor. Evet o bütün bu duyguları yaşarken, acı çekerken Summera kızıyorsunuz ama yine de 'kandırdı gül gibi çocuğu :P' diyemiyoruz bence.
Ekranın bir köşesinde beklentiler, bir köşesinde gerçekler yer alırken, beklentiler gerçeklerler asla örtüşmüyor. Tom ve Summerın hikâyesi aslında her ilişkinin kendi içinde farklı olduğunun bir göstergesi. Biri ile yaşamayı aklınızın ucunda geçirmediğiniz durumlar, bir diğeriyle keyif aldığınız bir olaya dönüşebilir.
Çok da spoiler vermek istemiyorum. Üzerine çokça konuşulabilir bu filmin ancak bazen herşey basittir. Summer Tom'a, Tom Summer'a bir şeyler öğretti ve bitti. Başka bir filmden replikle anlatayım: 'Bazı ilişkiler vardır, seversin, öğrenirsin ve yoluna devam edersin' Tom burada seven kişiydi ama öğrenen her iki taraf oldu. Filmde de dendiği gibi aslında 'Bu bir aşk hikâyesi değil, bu aşkla ilgili bir hikâye' İzlenmeli diyorum ben. Neticede hepimiz Tomuz, hepimiz Summerız bir noktada :D pek sosyal bir mesaj olur gibi oldu :)
--------SPOİLER-------
Filmin sonunda 'Nalanın ağlattığını, Handan güldürür' mesajı-ironisi adı herneyse hoş olmuştu bence.
Son olarak eklemek istediğim bir şey var ki; bu filme şans vermemin sebebi Gong Yoo'nun pek çok kez, röportajlarında bu filmde oynamış olmayı istediğini, dile getirmesidir. Üzgünüm ama yazmasam olmazdı ;)
Adetim değildir ama bir de fragman getirdim sırf sizin için :p
10 yorum:
vayyy gong namına yazdın yani, aşkiton beğenir de sen yazmaz mısın:))
filmi duymuştum ve orjinal ismini değiştirerek sunuldu diye baya eleştirilmişti ben de Türk mantığı filmde iş yok bizimkiler kakalamaya mı çalışıyorlar dedim.yazından az çok nelerle karşılaşacağımı anladım ama asıl şimdi izleme isteği oluştu.gerçekler acıdır ve o vıcık vıcık aşk seromonisi çok nadir rastlanır bu hayatta summerla çokça vardır.en kısa sürede izleyeceğim.nasılsa netim artık sınırsız:)
Bu yazı unutuldu sanmıştım :) İzlediğim en güzel filmlerden biriydi kesinlikle. Film müzikleri de ayrı bir güzeldi. Uzun bir süre dinledim. Hiç tarzım değildi oysa ki ama asansörde çalan "The Smiths - Please, Please, Please, Let Me Get What I Want" parçasını çok beğendim. Velhasıl kelam güzel film. İzlenesi :D Hatta benim için tekrar izlenesi :)
Filmde bir kelime oyunu var anlaşılabileceği gibi. Summerın 500 günü olsa bir anlam ifade etmez Türkçe'de. İzle bence de sen de görüşlerini yaz :)
Kendisi: Unutmadım tabiiki ama içimden yazmak gelmedi bir süre. Üst, üste sıkıntlılı günlerde geçirince arada kaynadı biraz ama verdiğim sözleri tutarım :) Bu yüzden 'Gelecek program' yapıyorum ki ben unutursam siz hatırlayın-hatırlatın diye :)
itiraf etmeliyim ki, derin bir nefes aldim :) ben bu filmi seyrettikten sonra bu cocuga asik olmustum. cok sevimli bir filmdi ve evet klasik kadin-erkek rolleri yer degistirmisti. aglak bir erkek asigimiz vardi. hatun kisi ne istedigini bilen bunu da acikca soyleyen biri. oglumuz ise dertlerini kucuk bir kiza anlatan daha fenasi ondan ogut alan sevimli fazla umutlu biri -hayalci mi demeliydim-.
fazla fazla sevimli guzel muzikli seyredilesi bir filmdi. Gong Yoo filmin guzelligini onayladiktan sonra bize laf dusmez gerci :p
Ha ha tabii bir aktör olarak Gong Yoo'nun beğenisi önemli :p ancak sen neden derin nefes aldın ben onu anlamadım?
konudan bagimsiz bir durumdu o nefes alma hadisesi :)
herkesin izlemesini tavsiye edrim gerçekten çok güzel bir filmdi aşkın 500 günü :D
günlerin karışık verilmesi ,
gün değişimlerinde çıkan ağacın mevsime göre yapraklarının dökülmesi, çiçek açması fln çok hoş bir ayrıntıydı..
filmi en ilginç ve izlenilesi kılan etkenlerden biri buydu benim için..
diğer şeyler için yorum yapamıcam baya oldu izleyeli unutmuşum malesef ama üstte yazdığım bak kalmış aklımda :)
gong oynasaydı daha çok severdim o kesin ama :)
zamanında son sahnesi hariç izlediğim bir filmdi dün tamamını izledim ve yine çok sevdim. Yer yer güldüm özellikle Tom'a bayıldım. Issız hatun olcam bende :P Çok özendim Summer'a valla :D
filmi izledikten sonra nefret etmek istedim kızdan
ama yapamadım
Yorum Gönder