Burada bir kitap kategorisi olduğunu unutacaktım neredeyse. Evet kitap okumak yaşam biçimiydi benim için yine öyle ama sadece bir süre sekteye uğradı hepsi bu. Şimdi tanıtacağım kitabı çok uzun yıllar önce okumuştum. Kitap Fuarı Taksimdeydi hala düşünün artık :D Bunu seçmemin sebebi bir süre önce, epey oluyor aslında yarı Tayvanlı oyuncu Takeshi Kaneshiro'nun senaryosunun bu hikayeye dayandığı bir filmde oynayacağını okumuş olmam.
Askeri doktor olan Lin Kong, yaşlı anne babasının ısrarıyla, iyi huylu ama basit bir kız olan Shuyu ile evlenir. Ancak karısıyla hiçbir şeyi paylaşamaz. Lin başka bir şehirdeki askeri bir hastaneye tayin olunca, evinden ayrılır ve ailesini yılda sadece on gün ziyaret edebilir. Genç adam işi ve kitaplarıyla doldurduğu hayatından şikâyetçi değildir. Ancak hemşire Manila'ya âşık olunca karısından ayrılıp onunla evlenmek ister. Karısını boşanmaya razı etmek için köyüne gider, ama Shuyu yılda ancak on gün görebildiği kocasından vazgeçmek istemez. Lin ile Manna on sekiz yıl boyunca, komünist rejimin baskısı altında Shuyu'nun boşanmaya razı olmasını beklerler. Sonunda aşkın gücünün zamanın acımasızlığına karşı kazandığı zafere rağmen, hayat başka bir 'Bekleyiş'e mi dönüşecektir?
Aklımda ne istediğini bilmeyen bir adamın hikayesi olarak kalmış, bir kitap. Başladığım da zor bitirdiğimi hatırlıyorum ama aradan uzun zaman geçip, biraz daha farlı bir bakış açısı ile bakınca o kadar da sıkıcı olmayabileceğini düşündüm. Komünizmin gölgesinde yaşanan bir aşk hikâyesinin yanı sıra modern ve geleneksel Çin kadını arasında ki farkı da gözler önüne seriyor. Bir yanda bağımsız, kendi hayatını kazanan meslektaşı Mana diğer yanda geleneksel değerle büyümüş ayakları bağlı kocasının her sözüne itaat eden Shuyu. Lotus çiçeği diyorlarmış o zaman bağlanan ayaklara. 'Her bir lotus çiçeği kovalarca göz yaşı demektir' diyor Shuyu kendisine hiç acı çekip, çekmediğini soran hemşire kızlara.
Lin karısını boşanmaya ikna edemez ve bu bekleyiş 18 sene sürer. Yasalara göre ancak 18 yıl sonra karısı istemese bile ondan ayrılabilecektir. Zamanın acımasızlığına yenildiğini gördüğümüz bir takım değerlerin aslında kişilerin değişimi ile de alakalı olduğunu görüyoruz. Sonunda karısından ayrılıp sevgilisi ile evlendiğinde, kavuşmanın mutluluğundan çok kaybettiği yılları düşünerek hem kendini, hem okuyucuyu depresyona sokuyor :) Kahramanımız hayatta hiç bir kadını bütün kalbiyle sevmediğini, sevilen tarafın hep kendisi olduğunu söylüyor. Büyük bir aşk duymasa da hayatında ki kadınlara, büyük bir sabır ve şefkat duyduğu tartışılmaz bir gerçek.
"Aşk ve huzur arasından birisini seçmemi söyleseler sonuncusunu seçerdim"
Çekip gidememesinin sebebi korkaklık mı? Sevgi mi? Yoksa geleneklerine olan bağlılığı mı bilemiyoruz. 'Bekleyiş' ilişkilerden bağımsız olarak Çini ve Çin insanın hayatının her alanını etkileyen komünizmin baskısı altında yaşananları da az, çok anlatıyor. Alınan bir haberle hayat Shuyu, Lin ve kızları Huan için yeni-yeniden bir bekleyişe dönüyor.
'Ona beni beklememesini söyle. Ben Beklemeye değecek bir adam değilim.'
'Kendine bu kadar katı davranma baba. Biz seni hep bekleyeceğiz.'
Özetle okunası bir kitap. Bir bakalım başkaları ne söylemiş diyorsanız daha geniş bir özeti burada bulabilirsiniz tıklayın.
5 yorum:
Şimdi düşündüm de sen yazınca, ben hiç uzakdoğu kökenli bir yazarın kitabını okumadım sanırım. Varsa bunun dışında da başka tavsiye, şöyle sıkmayan bir kitap, okumayı deneyebilirim.
Ayrıca her türlü güzel, mükemmel olduğunu düşündükleri olayı da Lotus çiçeğine atfediyor bu insanlar. Gerçi başka ülkelerde de var. Enteresan bir bitki. Bana ilginç geliyor
Son bir söz: O acı çekilir mi be
Ben de hatırlamıyorum güzel kızım. Bunu okuyalı çok zaman oldu. Bir dönem çok okurdum aradan çıkmıştır mutlaka ama beğenmediysem kütüphanemde de, zihnimde de tutmuyorum. Sen de oku belki seversin :)
Gerçekten çok hoş bir kitaba benziyor. Filmi çekildi mi merak ediyorum... Çekildiyse otursak da izlesek...
Hoş, hiçbir şey kitabın yerini tutmuyor, o ayrı mesele...
Eymesar daha bitmemiş filmin çekimleri ama yakında biter sanırım. Takashiyi izlemek ayrı bir keyif :)
filmi de kitabın özeti kadar bile iyi ise izlenir...kitap listeme canım sayende bir yenisi daha eklendi.iyi bir özetleme..çelişkili tiplere tahammülüm yoktur ama gebelde çelişkili roman kahramanı kurgulamışsa yazar eminimki o çelişki yumağı olan kişiden çok daha başkadır anlattıkları...o dönemi ve geleneksel yapıyı okumak hoş olacaktır...ne acımasızlık hakkaten de kadınınb adı yok sen istemesende eğer 18 yıl geçiyorsa adam seni boşayabiliyor...
Yorum Gönder