Uzun zamandır merak ettiğim bir filmdi Antique Bakery sonunda izleme fırsatı buldum. Önceleri sıradan bir gay filmidir diye düşünmüştüm. Yanılmışım, çok daha ilginç bir hikayesi var. Yalnız başlamadan önce bir kaç uyarıda bulunmak istiyorum.
- Mutlaka yanınıza kağıt mendil peçete türünden bir şeyler alın. Zira izlerken ağzınızdan akan sulara hakim olamayabilirsiniz.
- Eğer şansınız varsa sağda solda tatlı, kurabiye özellikle PASTA türü yiyecekler bulundurun.
- Bu uyarı sadece bayan izleyiciler için :) Kızlar bozmayın moralinizi bu sadece bir film ;)
Gelelim filmin konusuna Ji Hyunk zengin bir ailenin biricik oğludur. Yakışıklı, terbiyeli, görgülü. Üstelik akıcı bir şekilde Fransızca konuşabiliyordur. (bayılırım Fransızca'ya :) ) ama tüm o 'cici çocuk' imajı iç dünyasında yaşadığı karmaşayı örtmek ve ailesini endişelendirmemek içindir. Bu yakışıklı gencimiz günün birinde aile işini bırakıp bir pastane açmaya karar verir. Hazırlıklar sırasında iş bir pasta ustası bulma aşamasına gelir. İş başvurusunda bulunan civarın hatta ülkenin en iyi pasta şeflerinden biri görüşmeye gelir. Yalnız bir sorun vardır; bu alanda efsane olan şef Sun Woo 'şeytani'' cazibeye sahip bir eşcinseldir ve daha önce bütün çalıştığı yerlerdeki erkekler bu cazibeye kapılıp onun uğruna kavgalar etmiş, aşkından divane olmuş, evini barkını terketmiştir.
Baştan uyarısını yapan Sun Woo'nun hatırlamadığı bir şey vardır. Pastane sahibi onun lisede mezuniyetten kısa bir süre önce ilanı aşk ettiği ve onu çok acımasız bir şekilde reddeden ilk aşkıdır. Bunu öğrendiğinde tepkisi benim beklediğimden çok farklı oluyor. Bir sorun daha var ki Sun Woo kadınlardan korkuyordur (gay olmasını böyle mi açıklıyorlar bilmem bana saçma geldi.) böylelikle Ji Hyunk'un güzel kızları işe alma hayali de suya düşer.
Bu ikiliye daha sonra garson olarak katılan Gi Beom eski bir boks şampiyonudur. Sağlık sorunları yüzünden boksu bırakmak zorunda kalmıştır. Pastanaye adım attıktan sonra Sun Woo'nun pastaları ve yeteneğiyle kendinden geçen Gi Beom ona hem büyük bir saygı, hem de çok büyük bir hayranlık besler ve kendisine bildiği her şey öğretmesini ister.
Ji Hyunk'un sadık hizmetkarı Su Young da resme dahil olunca tablo tamamlanır. Su Young'un annesi yıllarca Ji Kyuk'un ailesinin yanında çalışmıştır ve Su Young 'genç efendisini' çok sevmekle birlikte ona bir tür vefa borcu duyar ve onun yakınında olarak bu borcu kendince ödemeye çalışır. Son derece yakışıklı ama pek de zeki olmayan Su Young da Sun Woon'dan çok etkilenir. Öyle ki onun etrafındayken eli ayağına dolaşır.
Kısa süre içinde civardaki en ünlü pastane haline gelen bu 'antik' cafe müşterilerle dolup taşmaya başlar. Herkes burada yapılan pastalara ölüp biterken, Ji Kyuk ağzına bile sürmez. İsimlerini bile zor ezberler. Bunun sebebi aslında çok derin ve karmaşık geçmişe dayanıyor. Ji Kyuk küçükken kaçırılır ve iki ay boyunca ailesi ondan haber alamaz. Yaşadığı ağır travmayı unutmayı seçen Ji Kyuk'un hatırladığı tek şey onu kaçıran kişinin pastalara olan düşkünlüğüdür. Bir de kendisini her gün pastayla beslediği. O günden beri ne zaman pasta yese soluğu tuvalette alır. Elbette istem dışı olarak bütün yediklerini çıkarır. Bu pastane açma isteği de artık olanlarla yüzleşmek ve onu kaçıran kişi ile karşılaşmak istemesindendir.
Filmde beni rahatsız eden tek nokta Jo Ji Hoon'un sürekli sigara içmesiydi. Düşlerimin Prensinden o kadar farklı ki adını falan bilmesem mümkün değil tanıyamazdım. Bence oradaki hali çok, çok daha yakışıklı. Bu arada öldüren cazibe Sun Woo'nun Fransız sevgilisinden bahsetmeden olmaz. Kendisi gibi önemli bir pasta şefi olan Jean Babtise taaa Paris'ten kalkıp sevdiği adamı görmeye gelir. Andre Gille'tin adı kaynaklarda pek geçmiyor. Halbu ki filmdeki rolü çok da küçük değil. Bu kıskanç sevgili ilk başta Sun Woo'nu Ji Kyuk'dan kıskansa da sonra Ji Kyuk'un erkeklerden hoşlanmadığını öğrenerek rahatlar. Fakat yine de Sun Woo'nun ona ait olduğunu hissettirmekten de geri durmaz. Her bir karakterin mazisinde kendine ait karanlık bir anısı var ve belki de onları bir araya getiren ortak nokta bu geçmiş yaşanmışlıklardır.
İtiraf etmeliyim ki iki yakışıklı erkeğin öpüşmesi bana biraz garip geldi. Fransız gerçekten hoş bir adam. Ben Kim Jae Wook'un gerçek hayatta da gay olduğunu düşünüyorum ama tabiiki bu iyi bir oyuncu olmasını etkilemez. Jo Ji Hoon'a fırça bıyık hiç yakışmamış :) Bunu da belirtmek isterim.
Son olarak çok renkli bir film hem görsel açıdan hem de karakterler açısından. Umduğumdan daha fazlasını buldum diyebilirim. Elbette ki izlemenizi öneriyorum :) Fragman için buraya Filmi ingilizce alt yazı ile izlemek için buraya tıklayın.
16 yorum:
You know... I'm really scared to watch it... But besides scary, it seems to have a good story and I'm interested in it ^^
I'm curious about what "Prince Shin" will do and how coreans treats gays love relations in this movie =]]
Thank you for talking about it, I will watch and then I will tell you my point of view hahahahahahaha
kisses kisses :***
çok teşekkür edrim bu ayrıntılı anlatım için.ben ilk defa 2 film için diş sıkıyorum.ingilizce izlememek için.çünkü biliyorum filme kapılıp gidicem bir noktada kopucam sonra başa sarmaktan tadım kaçıcak.kısa zamanda frozen flowers ve antique türkçe alt yazıları çıkacak.geriye sayım başladı benim için.süper anlatmışsın filmi izlerken hazırlık yaparım,sağol :)
ben ise nedendir bilinmez türk erkeklerinde bıyık sakal sevmezken yok yok hiç bir erkekte sevmezken tüysüz olduklarındanmıdır nedir koreli erkeklerde pek beğenmeye başladım.bana görsel olarak da hitap edecek yani:)
Kim Jae Wook için bende aynı şeyleri düşünmekteyim.The 1st Shop of Coffee Prince adlı dizidede erkekler bir farklı yaklaşmaktaydı.ama belli de olmaz hani.
Raquel remember I didn't force you to watch it ha ha and the others too :P and also remember to buy or make a cake before watch it.
Tarih84 uyarılarımı dikkate alarak izle :) Yazımı beğenmene sevindim :) Kim Jae Wook'u Coffe Prince'in röportaj bölümünde izlediysen daha bir emin olursun gayliğinden :) Türkçe alt yazılar ne zaman çıkacak? Bana da haber ver lütfen.
la fea harikasın ve harika bir yazı yazmışsın, eline sağlık
en kısa zamanda izliycem ben de :d
tamam alt yazıların %75 i tamammış baktım.bende o zaman izlicem.siteden atarım msj sana linklerle çıkınca.bu arada ben yine dizi tanıtımları açtım.bir ara göz at belki beğenirsin konuları izlemek istersin.
Mutlaka bakacacağım tarih84 üye oldum siteyede. Ama bir sorun var ben hepsini izlemek istiyorum :) ne yazık ki vakit yok.
Rüzigar teşekkür ederim :) İzle bence de pişman olmazsın.
Süpersin, daha ne diyebilirim bilmiyorum.Bu filmi o kadar uzun zamandır izlemek istiyordum ki sırf onun sevdasından oturup animesini bile izlemiştim ve şimdi sen önüme güzel bir tanıtım ve bir izleme linki atınca kendimi kaybetmemem işten bile değil.Ve evet kabul ediyorum, konusu bir yana sırf oyuncuları için izlemek istiyordum.
Yazını okuduktan sonra ben bu filmi daha izlemeden "sevdim" diyebiliyorum artık.O kadar güçlü bir yargı ile izleyeceğim yani, bir film için izleyicisini kendisini izletmeden tavlamakda buna denir artık sanırım..
Listene bu filmi almakla süper bir iş yapmışsın. Ne yalan söyliyim çok ama çok seyretmek istiyrdum ama abartı gay filmi olmasından korkuyordum T_T Bu detaylı anlatım bütün engelleri kaldırdı. Kalemine sağlık, yeni yazılarını bekliyorum...
Ya söylemeden geçemiycem ben jo ji hoon'un burdaki imajı çok houma gitti. Bütün o beyaz dişlerini tek tek gösterdiği sırıtışına ise bayılıyorum^^
*müjjjjdeler arkadaşlar sonunda filmin alt yazısı tamamlandı.sarangi de türkçe alt yazı çevrimi bitti.hatta bugün eklenir eklenmez haber vereyim dedim.iyi seyirler cümletenbizlere.link:
http://www.sarangni.info/sub/4162/antique.html
*bu arada süper bir aksiyon filmi izledim ki ben dram romantizm filmlerden hoşlanırım bu film ise beni etkilediyse sizleri hayli hayli etkiler diye düşünmekteyim.izlemek isteyenler için link:
http://www.asyafenomen.com/forum/showthread.php?p=4821#post4821
sizin güzel film yorumlarınız merak ediyorum doğrusu.DAİSY FİLMinide çok bekledim ama ilginizi çekmedi sanırım neyse söz verdiğim gibi anında haber verdim sizlere darısı artık alt yazı için ''frozen flowers'' filminin başına.
Tarih 84 ben bir başlığa yorum yaptım ama hiç onaylanmadı sanırım. Çözemedim forumun işleyişini :) Linkler için teşekkürler artık herkes seyredebilir. İzlenecek o kadar film var ki Daisy i de izleyeceğim muhakkak ve izler izlemez yorum yaparım ben :)
daisy'yi mutlaka izle lafea, beğeneceksin ;)
hemen bakayım bir ara onay gerekli oluyordu yorumlar için bulursam hemen aktifleştiricem.şu an yorumlarda aktifleşmesi gerekli değil her zaman yorumlarınızı bekleriz sitede:)
tarih 84 zevklerimiz uyuşuyor, rough cut harika bir film (so ji sub olduğu için söylemiyorum, gerçek bak :d) değişik bir senaryo ve güçlü oyunculuklar, daha ne ister zaten izleyici :)
so ji sub keratası son zamanlarda beni baya etkiledi ki ben onu izlemeye tahammül edemeyen biriydim nedeni ise kaşlarını kaldırıp acıklı küçük emrah pozları anlamsızca kesilmiş saç modelleri ve heybetine rağmen tıfıl bir adammış gibi duruşları...takii cain and abel deki karizmasının beni savurup mahvetmesine kadar dedim gel yarim ol sevdalım ol oppam ol :) neyse şu kaba kurgu filmine dönecek olursam gerçektende süper filmmiş.o kadar dikkatle izleyeceğimi tahmin edemezdim hele ki gel git olaylarından dolayı balçıkla uzanan geniş sahilde çekilen o dövüş sahneleri müthişti avuç avuç balçık yuttuklarına da şüphem kalmadı :( başroldeki züppe oyuncunun ise kız arkadaşı çok güzeldi asil di ve ona çok kötü muamele yapıyoırdu gangester insanlığını hissederken oda züppelikten adamlığa geçiş yaptı iyi filmdi doğrusu.
cain and abel'de ayrı birşey zaten, çok farklı orada, çok çok sevimli bir doktor, saç ksimi de çok yakışmış, ilk bölümünü izledim nasıl birşey diye zor tutuyorum kendimi devame etmememk için, bitince iki üç günde izlemeyi planlıyorum :)
Yorum Gönder