29/08/2014

Ses Veriyorum :) İki Yeni Dizi ve Dahası

Koca bir yaz geldi geçti ve ben bir şeyler izlememe not almamam rağmen hiç bir şey yazmadım.  Tabii ki blog alemi de ben yazmadım diye çökmedi :) Ya da ne olur yaz diyen kapımı aşındıran okuyucular olmadı. Sahi neden olmadı ki? :P  Sıcaktan, hevessizlikten, aldığım deneme çevirisini bitirme telaşından pek yazmak gelmedi içimden. Ama Kore'de yeni sezon başladı. İzlediğim şimdilik çok keyif aldığım iki dizi var.



 

Its Ok Its Love: Sevdiğimiz oyuncular toplanmış bize bir dizi yapmak istemişler. Daha doğrusu Gong Hyo Jin ve Jo In Sung. Dizinin ilginç bir konusu var. Kız psikyatr ama kendi sorularını çözemiyor.  Yıllar önce annesini engelli babasını aldatırken görmüş ve kafasında cinsellikle, erkeklerle ilgili negatif fikirler oluşmuş. Bu dizi de başrol oyuncularının uyumu ve konusu açısından oldukça ilginç ve izlenesi. Gong Hyo Jin zaten komşu kızı imajıyla hepimizin sevdiği bir kişilik. Bakarsanız aslında yüzü klasik anlamda Kore'nin güzellik kalıplarına uymuyor. V biçimli değil basık bir yüzü var. Burnu hokka gibi değil ama güzel bir kadın yine de. Sıradan bir güzelliği var belki de onu özel kılan bu görünüşü. Ben oyunculuğunu da beğeniyorum aşırıya kaçmadan yalın ve gerçekçi bir şekilde canlandırıyor bütün oynadığı karakterleri. Bu diziye de henüz izlemediyseniz az kaldı bitmesine sanırım. İzleyin diyorum, tavsiyemdir.

 




Disvovery of Romance: Discovery of Romance dizisinde Eric Moon ve Jung Yumin yine beraberler ve çok sevimli, eğlenceli bir diziyle ekranlara döndüler. Akıllı yapımcıları seviyorum. Bir çift yakışıyor diye sürekli birlikte rol almasınlar elbette ama var olan kimyayı da harcamak aptallık. Bakınız Çalıkuşu bitti ama Burak ve Fahriye bir filmde yine beraber oynayacaklar. Her ne kadar dizi hüsranla sonuçlansa da - saçmaladığı için- oyunculuklar çok iyiydi.  Ben Eric Moonu birazcık çok azıcık Gong YOO'ya benzetiyorum. :) Onun kadar şahane bir gülüşü yok ama kendisinin de hatırı sayılır bir albenisi olduğu yadsınamaz bir gerçek. Değil mi? Bakalım ilerleyen bölümlerde saçmalamazlarsa şimdilik keyifli ve eğlenceli gidiyor. Aralarda röportaj tekniği ile karakterleri konuşturmaları da hoş, değişik bir ayrıntı olmuş. Dizinin senaristi I need Romance'i yazan kişiyimiş. Dolayısıyla izleyenler benzerlikleri yakalayacaklardır. Ben izlemedim, bilmiyorum. Bu arada Coffee Prince'in senaristi de yeni bir diziye başlıyormuş onu da merakla bekliyorum.


Bunun dışında yeni başlayan yabancı dizi Outlanderı da seyrediyorum. İzlediğim/izlemeyi düşündüğüm Türk dizileri, devam eden ABD dizileri var..  Yeni sezonda özlediğimiz dizilerimize kavuşacağımız için çok mutluyum. Özellikle Revenge ve Vampire Diaries'te neler olacağını çok merak ediyorum. Şimdilik bu kadar. Eğer enerji bulursam daha detaylı yazarım.