23/12/2013

Yakut Kırmızı - Rubinrot/Ruby Red


Yakut Kırmızı üç kitaplık bir serinin ilk kitabı. Serinin başarısı yapımcıların dikkatini çekmiş olacak ki, bunu sinemaya aktarmakta hiç gecikmemişler. Gwendolyn 16 yaşında kendi halinde bir lise öğrencisidir. Büyük tarihi bir evde ailesi ile beraber yaşamaktadır. Ailesinde zamanda yolculuk edebilmeyi sağlayan bir gen vardır ve bu gen her nesilde birilerinde ortaya çıkar. Gwendoly'nin kuzeni Charlotte bu geni taşıdığına neredeyse emin oldukları kişidir. Yıllarca bu zaman  yolculuklarında başına gelebilecekler için eğitilir ve bunun bir armağan olduğunu düşünür. Ancak 16. yaş gününden kısa bir süre sonra bu gen taşıyıcısının Charlotte değil Gwendolyn olduğu anlaşılır.



Pek sevgili Charlotte bu ayrıcalığın kendisinde olmadığına oldukça bozulur. Ancak Gwen için bu o kadar da sevinecek bir durum değildir. Sahip olduğu gen sayesinde zamanda kontrolsüz sıçramalar yaşar. Bu yolculuk sırasında hangi zamana, nereye, hangi olayın ortasına gideceği de büyük bir muammadır. Bir felaketin ortasına da düşebilir, bir şenliğin de... Gwen için tam olaran değilse de bir nevi 'seçilmiş kişi' diyebiliriz. Elbette bu belli sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Ailesinde nesillerdir devam eden bu durum eğlenceli olduğu kadar tehlikeli de.

 




Gwen, Geidon'a ilk görüşte çarpılıyor. Beraber zamanda seyahat ederlerken aralarında bir yakınlaşma doğuyor elbette. Geidon haddinden fazla kendinden emin, var olan özelliklerinin oldukça farkında olan bir karakter. Ancak Gwen'in sıradışı kişiliği onun gardını bir nebze de olsa indirmeyi başarıyor :) Gwen'in ailesinden gen kadınlarda, Geidon'un ailesinde de erkeklerde ortaya çıkıyormuş bunu belirtelim. Her kişinin bir taşı var ve o taş sahip olduğu özellikleri simgeliyor. Gwen -Yakut taşı. Geidon ise elmas.

 


Bu zamanda yolculuk fikrine bayıldım. Hele her gittikleri dönemin modasına uygun kostümler giymeleri şahane.



Filmdeki Gwen ve Geidon dışında da ilginç karakterler var. Örneğin Gwen'in evlere şenlik, şeker mi, şeker büyük teyzesi.



Gwen'in sadık ve sevimli en yakın arkadaşı Leslie. Onun için araştırmalar yapan, düşebileceği muhtemelen zamanları ve olayları hesaplayan, dünya tatlısı bir kız. Her eve lazım :)



 Her zaman yolcusunun kendine has bir 'gücü' özelliği var. Gwen'in özelliği hayaletleri görebilmesi.



İki genç oyuncunun arasındaki kimya çok iyi. Geri kalan oyuncuları da hem fiziksel anlamda, hem de oyunculuk olarak başarılı buldum. Daha önce bir Alman yapımı izleyip, izlemediğimi hatırlamıyorum ama sinematografi olarak da gayet tatmin edici buldum. Görsel efektler, baş dönmesi ve sıçrama anı... Para harcanmış olduğu belli.

Bu arada ilk fim olması itibari ile (devamı gelecek) bazı sorular cevaplanmıyor. Aslında cevaplanmayan pek çok soru var. Bunlardan biri Gwen'den önceki zaman yolcusu olan kuzen Lucy'nin zamanda yolculuklarını kontrol eden, onları istedikleri zamana gönderen makineyi çalıp, kaçması. Herkes ondan kara koyun, hain gibi bahsediyor. Fakat Gwen bu davranışın altında yatan güçlü bir sebep olduğunu düşünüyor. Bu olayın peşini bırakacak gibi durmuyor.


Film İngiltere'de geçiyor ama dili Almanca. Yazar Alman ve kitap da dolayısıyla Almanca yazılmış. İngiltere'de geçen filmin Almanca olmasını insan bir garipsiyor önce. Ama Hollywood yapımlarında Japonlara bile İngilizce konuşturan Amerikalıları düşününce gayet normal geliyor bu dil meselesi :)


Normalde önce kitap okunur, sonra film izlenir. Ben tam tersini yaptım ama filmi bu kadar sevdiysem kim bilir kitaplar ne kadar iyidir diye düşünüyorum.  Kitapları da en kısa sürede satın alıp, okuyacağım. Bu arada filmin Türkçe alt yazılı fragmanına da bir göz atın derim. Neticede filmi izledim. Ben beğendim ve öneriyorum.

NOT: İzleme ve okuma zevkinize sekte vuracak hiç bir şey anlatmadım :)




 

 


17/12/2013

Boys Before Friends - BOF Amerika

Boys Before Friends- Boys Before Flowers Amerikan versiyonu 18 Aralıkta Vikii sitesinde yayınlanmaya başlayacak. En azından son açıklama bu yöndeydi. O kadar tartışma yarattı fakat büyük kanallardan hiçbirinde kendine yer bulamamış olacak ki, ineternette yayınlamaya karar verdiler diziyi. Ayrıca dizide Zoey'i yani esas kızı canlandıracak oyuncu son anda projeden çekildi. Programı çakışıyormuş falan dendi ama bilemiyoruz. Yerine hemen yeni bir oyuncu bulundu şansa. Dizinin internette yayınlanması, daha fazla izleyiciye ulaşması açısından iyi ama diğer açılardan nasıl olacağını, bekleyip göreceğiz. İlk fragmanı yayınlandı. Umarım görüntü kalitesi bu kadar kötü değildir. Ve o at kuyruğu korkunççççççç :)



16/12/2013

Marry Him - Future Choice / Yoon Eun Hye Şahane Gerisi Terane


SPOİLER VERECEĞİM AMA OKUYUN BANA TEŞEKKÜR EDECEKSİNİZ... BU BİR UYARI YAZISIDIR EY İZLEYİCİ, BİR DAHA DÜŞÜN YAZISI.


Hepimizin kullandığı bir cümle vardır: 'Şimdiki aklım olsa'. Geriye dönüp o kıza şunları söylerdim... Şunu yapardım... Bu fikirden yola çıkarak Yoon Eun Hye güzelini de başrole almış, umut vaad eden, mutlu edecek bir dizi beklentimiz vardı. 


Mi Rae gelecekten kendi geçmişine geliyor. Geçmişini değiştirirse elbette geleceğini de değiştireceğini düşünüyor. Kim Shin ile olan evliliği pek çok insanın felaketine yol açacak gibi görünse de, dizinin ilerleyen bölümlerinde bunun tamamen yapılan tercihlerle alakalı olduğunu görüyoruz.



Sizi böyle sahnelerle umutlandırıyorlar....


 photo mrc_zpsf6e9cdb6.jpg



Ya da böyle sahnelerle kandırıyorlar....




Bütün dizide romantizm adına sadece bu geri dönüş-hatırlama sahnesi vardı. Yoon Eun Hye gibi aktrisi buldunuz ve böyle romantizmden yoksun bir şekilde yer verdiniz dizide. Allah hepinizi ıslah etsin inşallah :)


Dizinin bütün gidişatı kurgusu, Ma Ri'nin iki erkekten birini seçmesi üzerine kuruldu. Fakat sonunda ikisini de seçmedi. Buraya kadar tamam diyebiliriz. Ma Ri kendini seçti ama mutlu, kararlı, güçlü bir kadın imajı da vermediler. Öyleyse ne? Sonunu açık bırakmak ile sonunu belirsiz-anlaşılmaz bırakmak arasında fark var. Zeki olmaya çalışmak her zaman işe yaramıyor.


Bunca yıldır yazıyorum, öneriyorum eğer biraz olsun sözüme güveniyorsanız zamanınızı boşa harcamayın.  Yoon Eun Hye var her türlü izlenir diyenlerdenseniz tabii ki YEHi izleyin ama fazla umutlanmayın. Benden söylemesi. Ben de Big dizisini Gong YOO için izledim ve sadece o şahaneydi ama dizinin senaryosu kötüsü ise; oyuncular ne kadar iyi olurla olsun kurtarmıyor maalesef. Ben YEH izlerim arkadaş gerisi boş derseniz buyurun. 16 saatinizi daha faydalı şeylere harcayın. Bundan daha kötü dizilere bile izlemeyin demedim kimseye. Neden bu diye sorarsanız, kandırılmışlık hisse diyebilirim. Söyleyeceklerim bu kadardır. Son kararı siz verin.


05/12/2013

Fannie Flagg - Yaprak Suya Düşünce-


Eski bir güzellik kraliçesi olan Margaret Fortenberry'nin dışarıdan bakıldığında mükemmel gibi görünen, aslında hayal kırıklıklarıyla dolu hayatının parçalarını birleştirmeye hazır mısınız?  Yaprak Suya Düşünce, zarif yaşam biçiminin gittikçe kaybolduğu bir dönemde yapayalnız ve cesur bir kadının kendini bulma, rüyalarını gerçekleştirme ve zorluklarla baş etme öyküsünü sürprizlerle dolu, samimi ve mizahi bir üslupla sergiliyor.


Bu kitabı D&R öylesine bakınırken gördüm. Bir bakayım içine dedim. Spoilera girmez sanırım semazenler ve Türkiye lafı geçiyordu içinde. Yazarın kim olduğuna, arka kapak yazısına falan bakmadan almaya karar verdim. Kızarmış Yeşil Domatesler filmini ve hikayeyi ne kadar sevdiğimden bahsetmiştim. Bu kitapta aynı yazar tarafından kaleme alınmış. Bilmeden geçmişin ayak izlerini takip etmişim. Hani hafızasını kaybededer karakter ama kalbi yine onu aynı yere, aynı kişiye götürür ya onun gibi.


Öncelikle kitabın tanıtım yazısındaki ilk cümle son derece yanıltıcı. (O, sadece gerçeği istiyordu... katil ise onu yok etmeyi...) Okumayan aldanıp, polisiye bölümler bekleyebilir. Kitap arka kapağındaysa böyle bir cümle yok. Maggie artık hayatta yapacak hiç bir şeyi kalmadığını düşünüp, kendisi için kusursuz bir intihar planı hazırlıyor. Herşeyi planlıyor... En ince detayı bile atlamıyor... Fakat yapmak istediği sessizce gitmek olunca; bu durumu bozacak engeller planı ertelemesine sebep oluyor. Büyük acılar, büyük bir depresyonda olduğunu söyleyemeyiz. Ama yıllarca yaşadıkları ve biriktirdikleri, pişmanlık olarak geri dönüyor Maggie'ye. Basitçe daha fazla bu dünyada kalmasına gerek olmadığını düşünüyor.

Elbette süreçte planını ertelemesine sebep olan olaylar, onun bu kararını yeniden gözden geçirmesine sebep oluyor. Yaprak Suya Düşünce kitabın orjinal ismi ile alakası olmasa da son derece güzel bir başlık seçimi olmuş. Bir kitap ismi ancak bu kadar güzel anlatabilirdi kitabın içeriğini. Yaprağın suya düşmesi kadar naif ve zarif bir hikayesi var. İnceliklerin sadece ölçü birimi olarak kaldığı, temel nezaket kurallarının bile bazen görmezden geldiği günümüzde, kibar ve asil bir kadının hayatın hoyrat ritmine ayak uydurma çabası ve bunu yaparken içinde bir şeylerin kırılmasına şahit oluyoruz.

Hikaye başlarda biraz durağan ve biraz zorlanabilirsiniz okurken. Ancak sonlara doğru sürpriz bir yan hikaye ile biraz daha eğlenceli ve merak uyandıran bir hal alıyor. Bu kitapla ilgili araştırma yaparken doğru düzgün bir yoruma rastlayamadım. Hak etmediği kadar geri planda kalmış diye düşündüm. Yine söylüyorum son derece zarif bir kitap. Vikipedi de yoktu ben ekledim. Sadece iki kişi okudum olarak işaretlemiş benim dışımda. Halbu ki yazarın ülkemizde basılan ilk kitabına daha fazla talep olmalıydı. Aslında ilk çevrilen kitabı bu olmamalıydı bana göre ama yayıncının tercihine karışamayız.

Özetlemek gerekirse, ben sevdim konuyu da, kurguyu da. Yine de 20li yaşların başındaki okuyuculara çok önermiyorum. Bence bir parça daha yaşanmışlık gerekiyor kitabı özümseyebilmek için. Elbette bu durum kişiye göre değişir. Bu benim kişisel fikrimdir. Yaşlanıyorum sanırım :)

 

02/12/2013

Gong Yoo -Suspect-


Gong Yoo romantik komedilerin vazgeçilmez aktörlerinden olsa da, oyunculuğunun ailemizin iyi çocuğu, çocuk-adam rolleri ile sınırlı kalmadığını Suspect ile birlikte bir kez daha kanıtlıyor. Alıştığımız rol kalıbını Dogani ile kıran Gong Yoo, bu sefer bir aksiyon film ile karşımıza çıkıyor. Kuzey Koreli bir ajanı canlandıracağı 'The Suspect -Şüpheli' adlı filmde sert ve acımasız bir imaj sergiliyor. Kuzey Korede ajanlık yapa ama ülkesi tarafından terkedilen Dong Ji Chul ailesini kaybettiken sonra G. Kore'de sıradan bir taksi şoförü olarak hayatını sürdüyor. Ancak adı haksız yere bir cinayete karışıyor ve masumiyetini kanıtlamak için kendisine tuzak kuranların peşine düşüyor.


Gong Yoo filmdeki aksiyon sahnelerinde dublör kullanmadığı Han Nehrinde çekilen bir sahnede tam 12 kez köprüden atladığını söylüyor bir röportajında. Gong Yoo film-dizi çekmediği ya da işi ile ilgili başka bir durum olmadığı sürece göz önünde olmayı tercih etmeyen bir aktör. Şanslıyız ki bugünlerde, 24 Aralıkta gösterime girecek olan film için promosyon aktivitilerinde sıkça yer alıyor. TV eğlence programlarına da pek katılmayan Gong Yoo, bu kuralı bozarak 'Running Man' programına konuk oldu. Noel haftası yayınlanacak olan programda Gong Yoo son derece eğlenmiş gibi görünüyor. Ayrıca yine bu ay 4 ayrı dergiye poz veren Gong YOO 2014 içinde gelecek teklifleri değerlendiriyor. Dergi çekimlerini ve resimleri hayranlığınızı pekiştirmemek adına paylaşmıyorum :) Gerek yok...  Gong Yoo'nun farklı bir rolle karşımıza çıkacağı bu zorlu projeyi merakla bekliyoruz.