23/05/2013

Mart Menekşeleri - Sarah Jio-

Image and video hosting by TinyPic



Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...


Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.


Büyük yengesi Bee, Mart ayını Bainbridge Adasında geçirmesi için onu davet eder. Emily ruhunda açılan yaraların iyileşmesi umuduyla, bu teklifi kabul eder.


Adanın mistik havasıyla huzuru yakalamaya çalışan Emily, 1943 yılında yazılmış kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Bu günlük onu geçmişin tozlu sayfalarına hapsolan gerçek bir aşk hikâyesine ve altmış yıllık bir aile sırrına götürecektir...


Arkadya yayınları zarif ve göz alıcı kitap kapakları ile dikkat çeken yeni bir yayınevi. Aslında Beyaz Balina Yayınlarının alt grubu gibi bir şey. İlk kitapları Mart Menekşeleri ismi ve kapak tasarımı son derece dikkat çekici. Ayrıca  kitap kapağının aynısından kitaba ekli bir ayraç yapmaları da çok ince bir düşünce.


Kitaba gelirsek, hoş okuması keyifli. Yer, yer sürükleyici bir kitap. Ama illa okunması gerekenler listesine alınmalı mı? Bilmiyorum. Okuyup bitirdikten sonra bende büyük bir etki yaratmadı. Evet güzeldi ama bazı kısımları çok tahmin edilebilirdi açıkçası. Yine bazı ilişkiler bana biraz zorlama geldi. Bu kendini bulmak için yaşadığı yeri terk etme ve orada gerçek aşkı bulma, kalp kırıklıklarını uzaklarda tamir etme durumu, çok tanıdık. O anlamda, sanki biraz Mave Binchy ve geçmişte okuduğumu diğer yazarların kitaplarını hatırlattı.


Bee ve Eveleyn, Emily ve Anaballe'nin dostlukları çok güzeldi. Geçmişin izlerinin bugünü nasıl etkilediği de ince bir biçimde anlatılmış. Öfkeyle alınan kararlar, kişiyi bir ömür geri dönüşü olmayan bir yola sürükleyebilir. Özlemler, pişmalıklar, acaba ve keşkeler yaşam boyu peşinizi bırakmayabilir.


Kısaca okurken keyif aldım. Sonlara doğru biraz daha merak uyandırdı. O adaya gittim okurken, kıyıda gezdim. :) Bunları hissettirmesi bakımından, başarılı ve okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yazarın ikinci kitabı 'Yağmur Sonrası'nın daha iyi olduğu söyleniyor. Onu da en kısa süre de edinip, okuyacağım.


NOT: Kitap tanıtımlarına hep kitabın internette ki resimlerini koyarım. Ama bu konuda epey hile yapılıyormuş. Okunmayan kitaplar okundu gibi gösteriliyormuş. Gerçi zahmet edip yazıyı okuyan, kitabı okuduğumu anlar ama görselle destekleyeyim dedim ilk kez :)


05/05/2013

Erkeğin ... Makbuldür - Mim-

Asilcinnet  beni mimlemiş. Ama dedim ben mim yanıtlamıyorum diye de... Okuyanlar, belki biraz daha yakından tanımak isterler blog sahibini diye, yazayım dedim.  Hani hep birilerine hayranız, beğeniyoruz. Ancak gerçek hayattaki beklentilerimiz neler bilimiyor. Ahh benim AÖF sınavım var bugün. Sabahki sınavdan geldim, direk Pc başına. Hayır zevk için okuyorum diyorum ama bitirmek gerek illa ki :) Yani mim yazmak yerine oturup, en azından doğru-yanlış cevapları kontrol etmem gerek. Yapıyor muyum? HAYIR :P

  1. Erkek dedigin ......, ....... Ve ............ Olur :)

  2. Birini seciniz: erkeğin akli gelişmişi makbuldür / vücudu gelişse yeter :)

  3. Bir erkekte .........'a katlanamam

  4. Bir erkekte ilk...... 'a bakarım (fiziksel özellik +tek madde olacak)

  5. Doğru adamı buldun ve o şunlardan birini çok iyi şekilde yapıyor (evlenince de hep o yapacak) : yemek yapmak, ev temizlemek, ütü yapmak: D

  6. Düğün gününüz: çok mutlusun, birazdan aşağıya davetlilerin yanına ineceksin. Sevdiğin adam geliyor ve odadaki herkesi çıkararak seninle konuşması gerektiğini söylüyor... Biraz eveleyip geveledikten sonra bombayı patlatıyor: Ben biseksüelim :D Ne yaparsın?


 

Erkek dediğin: Hımm ben sevmiyorum böyle genellemeleri. Aynısını kadınlara da yapıyorlar, sinir oluyorum. Kadın dediğin şöyle olur, böyle olur diye. Adam gibi adam olmaktan ne anlıyorsa o olsun. Kaba olmasın, bencil olmasın, vicdanlı olsun. İnsan olsun yeter. (biraz nefes alsın yeter der gibi oldu ama ha ha onu demek istemedim ;) )

 
Akıllı olsun lütfen, güzele baka baka sıkılırsın. Hem fiziksel özellikler değişebilir, gelişebilir. Zeka takviyesi yapılamaz. Zeki adam, kadını idare etmesini de bilir ;)

 
Bir erkekte maçoluğa kesinlikle katlanamam. Aslında biz kadınlar fazla mı talepkarız nedir? Bu soruya bir sürü madde ekleyebilirim ama bu yeter. :)

 

 
Yüzüne bakarım, yüz güzelliği önemlidir insanlarda.  Ellerine bakarım bir de . Hem güzel gülüşlü, hem de güzel elli bir erkekse çok çekicidir benim gözümde :) bknz: Gong Yoo





 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hepsini yapabilir valla, benim bir şikayetim olmaz :) Ama illaki birini seçeceksek ütü tabiiki. Daha sıkıcı bir ev işi yok bence.

 
Sevdiğin adamım eşcinsel olduğunu öğrenmenden daha kötü değildir sanırım. Bir arkadaşım demişti ki, kimin hangi aşamada, hangi tercihin sınırını aşacağı belli olmaz. Önemli olan yola kiminle devam etmek istediği. Evlenme aşamasına kadar geldiysek, beni sevdiğini varsayıyorum. O gün düğünü iptal etmezdim ama sonrasında duruma göre boşanma davası açardım belki. Bilemiyorum. Allah göstermesin. Cidden korktuğum bir şey bu benim. Kafayı yerim ona mı gidecek, erkek mi? kadın mı? vs. Yok, yok olmaz, bana uymaz... Bianeyo beybi. :)

 

Son olarak bu mimi Mimlerin kraliçesi :) Mikalzia'ya paslıyorum.

03/05/2013

Justin Bieber ve 'Ergenler'


Justin Bieber diye bir çocuk var. Kelimenin tam anlamıyla genç kızların sevgilisi. Yaşıtı çocukların idolü. Twitterda sürekli TT (Trendy Topic) oluyor. Sadık, heyecanlı, ateşli bir hayran kitlesi var. Bence kendi yaşlarına yakın birini sevmeleri çok iyi. Bizim zamanımızda ki starlar hep bizden büyük olurlardı :)


Bu çocukların anne-babaları bizim zamanında abi-abla gördüğümüz insanlar. Hani biz orta okuldayken onlar lisedelerdir. Çok coollardır falan :) Kendi kuzenimden biliyorum. İşte bu ebeveynler, elbette çocuk yetiştirme konusuna daha farklılar, onlardan önceki nesilden. Eh şimdi internet de var. Hayranlar, seslerini çok daha kolay duyurabiliyorlar


Twitterda bazı fanlar konsere gidemeyecekleri için çok üzüldüklerini yazmışlar. Kıyamam ben size. Yine gelir Justin ama bu sefer siz gitmek istemezsiniz. O konsere gidecek olanlar ne heyecanlılardır. Ne mutludurlar şimdi. İlk gençlik yıllarının en önemli anısı olarak, hatırlayacaklar bugünü :)

Bizim zamanımızda da gruplar Back Street Boys falan vardı ki ben onları bile sevmezdim. Onlar için bile büyük bulurdum kendimi :) Spice Girls aynı şekilde. Ne oldu? Keselerini doldurup, çekildiler piyasadan. Kim bilir belki Justin de öyle olur. 2010'lu yılların müzik arşivinde bir figür olarak kalır tarihte :) Her ne kadar Justine ilgi muazzamsa da; yurt dışında ki gibi değil biz de işler. Spice Girls 90'larda geldiğinde gördükleri yetersiz ilgiye şaşırmışlardı. Duyduk ki Justin yüzünden trafik kitlenmiş. İstanbulda normal. Ama Spice Girls zamanında Londrada geçtikleri caddeler kapatılırmış, kilit olurmuş.

Bir de ülkeye girşte sorun çıkarmış. Muhtemelen hayran kızlar ve basından oluşan bir ordu bekliyordu :) Güvenlik ile ilgili asılsız dedikodular da duyduysa, bir eda, bir çalımla aracına kaçması normal. Ama, elbette bu gereksiz bir tavırdı. Eh bu ülke Michael Jackson, Madonna gibi dünyanın en büyük starlarını ağırladı. Güvenle gönderdi. Bir çocuğu mu ağırlayamayacağız :)

İnternette gezerken bunu gördüm. Ayy yavrum benim... Yerim ben seni ağlama, üzülme. Justin görmemiştir seni :)
 

Bu kızcağıza da çok laf söyleyen olmuş. Halbu ki daha ergen bile değil. Küçük bir kız çocuğu. Hepimiz o yaşlardan geçtik. Tamam bu derece kendimizden geçmedik belki ama kabul edelim 10 yılda bile bir ülkede, bir nesilde çok fazla şey değişiyor. Çocukcağızın yedi sülalesine giydirenler vs var. Yapmayın, etmeyin 19 yaşında o daha. Bilmez misiniz ki? Her hareketi, her sözü denetleniyor. Onun kariyeri üzerinden para kazanan bir dünya insan var. Çok üstüne gidiyorlar çocukcağızın ve hayranlarıının. Bırakınız sevsinler. Bırakınız dinlesinler :) Bu yaşlarda normal zaten bunlar. Bundan 4-5 sene sonra gülümseten bir anı olarak kalacak bütün bu çılgın hayranlık halleri. Tecrübe ile sabit ;) Ben bu yazıyı yayınlarken, çoktan gitmişsindir ama HOŞGELDİN JUSTİN :) Umarım büyüdüğünde kendi müziğini yapan, kendi kuralları olan (var mı yok mu bilmiyorum şu an) iyi bir şarkıcı olursun.