27/08/2009

Sweet Lie – Yalandan Aşk

Image and video hosting by TinyPic



Konusu: TV yazarı Ji-ho (Jin-hie Park) on yıldan beri Min-woo (Ki-woo Lee)’yi gizli bir aşkla sevmektedir. Alkolün sular seller olduğu, şişenin dibine vurduğu bir gecenin ardından hayatının en berbat gününe ayılır ve izleyici reytinglerinin düşmesi sonucu işten sepetlendiğini öğrenir. Eve dönerken çantasını kapkaççı kapar, Ji-ho hırsızın peşine düşer. Derken aniden, sanki bütün bunlar yetmezmiş gibi, Ji-ho’ya bir de araba çarpar. Ancak bu talihsiz olaylar zinciri birdenbire mucizevi bir armağana dönüşür. Arabasıyla Ji-ho’ya çarpan adam onca yıldır aşık olduğu adamın, Min-woo’nun ta kendisidir. Böylece Ji-ho hafızasını kaybetmiş rolüne bürünür ve yalanlar silsilesi başlar…

Öncelikle belirmeliyim ki kopyala-yapıştır yapmaktan pek haz etmiyorum. Yine de filmin konusunu buraya aktarıyorum. Bütün sitelerde aynı tanıtım var ilk kim yazdıysa eline sağlık. İneternette aynı anda o kadar çok şey izleyip, o kadar çok şeyle ilgileniyorum ki filmi bir kaç günde bitirdim. Anlayın artık ne kadar beğendim :P Konusunda da anlaşıldığı üzere berbat bir gün geçiren esas kız, işteki problemler yetmezmiş gibi bir de üstüne çantasını çaldırır. Kapkaçcının peşinden koşarken bir araba çarpar. Tesadüf bu ya kendisine çarpan kişi yıllar önce aşık olduğu adam değil midir? Evet ta kendisidir :) Şaşkınlık ve sevinç arası çarpmanın da etkisiyle üzerinde şoku atlatmaya çalışarak şaşkın şaşkın ilk aşkının yüzüne bakar. Bu esnada 'adınız ne' 'kimsiniz'? gibi sorular karşısında hafızasını kaybetmiş rolü yapar. Neden? Ne alaka? Hiç bir fikrim yok. Yani elbette çocukla yakınlaşabilmek için ama saçma geldi bana neyse fazla kurcalamayayım. :)

Hastane-doktor faslında sonra gerçekten hafızasını kaybettiğine ama bunun geçici bir durum olduğuna kanaat getirirler. Kız hiç bir şey hatırlamadığı için Min Woo  alır  Ji Hu yu kendi evine götürür. Arkadaşının uyarılarını da (hırlımıdır-hırsız mıdır?) görmezden gelir. Geçmişte pek çok defa Min Woo'nun dikkatini çekmeye çalışan Ji Hu kötü tesadüfler sonucu bu amacını hiç gerçekleştiremez. Hafızamı kaybettim. Kimim? Neredeyim? Numarasına devam eden Ji Hu, adamın evine yerleşir. Zamanla birbirlerine alışırlar ve Min Woo kıza ilgi duymaya başlar. Bu esnada kızın çocukluk arkadaşı olan, aynı zamanda erkek kardeşi ve Ji Hu ile aynı evde yaşayan (adını hatırlamıyorum) bir diğer arkadaş Ji Hu ya yıllardan beri aşıkmış meğerse.

Image and video hosting by TinyPic



Ji Hu'nun hayatında bugüne kadar kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla, sessizce aşkının farkedilmesini beklemiş. Min Wo ve Ji Hu'nun yakınlaşması karşısında ilk kez sevdiğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır sessiz kalamaz.  Kızın ve Min Woo'nun kafasını karıştırmak için, biz  aslında sevgiliydik der. Şöyle  mutluyduk, böyle aşıktık diye anlatır. Bunların hiçbirinin doğru olmadığını bildiği halde 'hafızasını kaybetttiği' için hiç bir şey diyemez. Min Woo defalarca tekrarlar. Hayatta tahammül edemediği tek bir şey vardır: YALAN ve Yalancılar. Ji Hu'nun arkadaşının da yalancı olduğunu düşünür ve Ji Hu'ya ondan uzak durmasını söyler. Asıl yalanı kimin söylediğinden habersizdir elbette.


Ji Hu en yakın kız arkadaşı ile konuşurken çocuğun adını unuttum X diyelim. X aslında sana çok uygun, seni çok seviyor aslında der arkadaşı. Ji Hu da kendince ezberlediği aşk tanımını yapar. 'Aşk aniden gelmeli,beklenmedik olmalı' vs. diye. Hiç yıllardır tanıdığı birine aşık olur mu insan diyerek, kendi saçma sapan kuramları yüzünden yalnız olduğunu anlamaz.

Film bir aşk üçgenin üzerinden devam edecek gibi görünsede sadece kıyısından geçiyor. Öyle tutkulu aşıklar, kavgalar falan yok. Beklentilerinizi minumumda tutarak, keyifli vakit geçirmek için izleyebileceğiniz bir film. Buradan izleyebilirsiniz.

25/08/2009

Güzel gülen güzel kadınlar :)




Bir süre önce hazırladığım güzel gülen yakışklı adamlara alternatif olarak hazırlanan iş bu posta tamamen erkek oyucuyu bloga çekmek için yapılan kötü bir numaradır :P


Natalia  Oreiro: AslenUruguaylı olan Arjantli oyuncu-şarkıcı-iş kadını. Türk erkeklerine pembe dizi izleten kadın. Bütün dünyayı kasıp kavuran Vahşi Güzel dizisinin açılışında beyaz elbisesiyle eteklerini savura savura dans edip şarkı söylerken, erkekleri mestetmiş  pek çok kadını da kıskançklıklara süreklemiştir. Misal ben. Öyle nefretli bir kıskançlık duygusu olmuyor bende ama şu kadının yarısı kadar güzel olsaydım dediğim çok olmuştur. Doğru kelime özenmek sanırım.


Sun Yu Ri: Snow Queen dizisinde görüp izlerken ne güzel kız, kıyafetleri ne güzel taşıyor diye geçirdiğim çok hoş bir bayan. Pırasanın seçimi ile listeye girdi.


Yoon Eun Hye: Türk seyircisinin Düşlerimin Prensi dizisi ile tanığı başka bir güzellik. Coffee Prince dizisindeki performansıyla sadece güzel bir yüzden ibaret olmadığını hepimize kanıtladı.


Son Ye Ji: Tanımıyorum kendisini. Güney Koreli başka bir güzel. Pırasa tavsiye etti yine.


Angelica Vale: Bizim gibi sıradan kadınlara umut veren, Top Model ölçülerine sahip olmadan da güzel olunabileceğini gösteren kadın. 2007 de People Espanol'un En güzel 50 Latin Amerikalı Listesine girdi. Bütün 'Çirkin Betty' versiyonlarının içinde o EN GÜZEL ÇİRKİN KIZ.


Scarlet Johanson: Altın sarısı saçları, dolgun dudakları ve kıvrımlı hatlarıyla Hollywoddun en güzel kadınlarından biri. Bir ara zayıflayacağını falan duydum umarım yapmaz yazık eder kendine. İşte yaradan böyle özeniyor bazılarına bizede sadece komplekse girmek kalıyor  ha ha ha

23/08/2009

Eylemlerim artarak sürecek demiştim...

Bildiğiniz üzere uzaktan, yakından tanıdığım herkesi Uzakdoğu dizi, film dünyasına çekmeye çabalıyorum. Kimi zaman başarılı oluyorum, kimi zaman olamıyorum diyemeyeceğim :p olaya sosyo kültürel bir açıdan girip, köklerimizin Asyaya dayandığından, Hollywood'un kirliliğinden dem vurarak  en azından bir film izletmeyi başarabildim :p

Geçenlerde çok eskiden tanıdığım bir arkadaşımın blog sahibi olduğunu gördüm. Msn de konuşurken kendisine yeni tutkumdan bahsettim.  Geçmişte pek çok dizi ve filmde ortak beğenilerde buluştuğumuz, forumlarda karşılıklı yorumlaştığımız arkadaşım, Amerikan sevdalılarından :p hani 'ayy bunlar capon mu' diyen tayfadan  ha ha ha. Konuşma esnasında (ya da benim bilmişlik tasladığım süreçte de diyebiliriz) bir Kore filmi seyrettiğini söyledi. 'A moment to remember' hayret beğenmiş :) İki dünya bir araya gelse bu kızın bir uzakdoğu yapımı izleyeceğine inanmazdım :P. Azıcık mahçup oldum ama azıcık ha ha ha.  Tünelin ucunda bir ışık gören ben bu fırsatı elbette kaçırmayı düşünmüyorum. Yaz rahaveti kalksın üstümüzden kendisini Güney Kore dizi alemine  çekmeyi planlıyorum.

Bunu neden yazdım? Her ne kadar önyargılarını büyük ölçüde bir kenara bırakmış olsada hala biraz mesafeli yaklaşıyor olaya. Coffe Prince HARİÇ ! Hangi dizi ve film önerisiyle başlamalıyım ki arkadaşcağızım Asya dizi-film sektörüne bizim kadar sevdalansın? Önerilerinizi bekliyorum.

18/08/2009

Rose of Versailles/Gülün Kaderi 1

Image and video hosting by TinyPic


Beni tanıyanlar bütün Tv tarihi boyunca en çok sevdiğim ik yapmının hangileri olduğunu bilirler. Birincisi Dawson's Creek hayatımı değiştiren, bana yeni ufuklar açan bir dizidir. Diğeri ise 'Versaylın Gülü'. Yıllar önce 16 yaşındayken izlediğim, her bir karakterine tek tek hayran olduğum bir 'dizi' dir, Lady Oscar. Anime nedir bilmezdim o zamanlar ve sadece Anime demek bile bu yapım için yetersiz kalıyor. Kurgusal bir karakterden yola çıkarak onun etrafında gelişen olaylar üzerinden dönemin Fransasını, yaşam biçimini ve Fransız ihtilaline doğru giden süreci anlatır. 1755 Yılının noel akşamı Jarjeyes ailesinin 6. kız çocuğu dünyaya gelir. Bir erkek çocuk bekleyen general Jarjayes bu seferde bir kızı olunca onu erkek olarak yetiştirmeye karar verir. Böylece 'gülün kaderini' belirlemiş olur. 40 bölümlük animede neler olduğunu pek çoğu gerçek bir kısmıda hayal ürünü olan olay örgüsünü, hikayeyi ve bununla ilgili anlatımları pek çok yerde bulabilirsiniz. Ben kendi yüzde ikibinbeşyüz :P taraflı beğeni yorumumu aktarmak istiyorum.


Oscar François de Jarjayes General Jarjeyes'in erkek gibi yetişen kızıdır. Çok iyi kılıç kullanır, zeki, çevik ve erdemlidir. Bunlar o dönem bir erkekte olması gereken özelllikler. Öte yandan bir kadın olarak Oscar son derece güzel, tutkulu ve kırılgan bir yapıya sahiptir. 14 yaşına geldiğinde Kraliyet muhafızları arasına girer ve kraliçenin koruması olan askerlerden biri olur. Her ne kadar bu görev başlarda Oscar'a zor gelse de bunun sebebi o zamanlar küçük bir kıza bakıcılık yapmak istememesidir.


Oscar ile ilgili bu tanıtım yazımı çok uzun zamandır bekletiyorum, yazmak istediğim o kadar çok şey var ki. Buraya sığdırmayacağım diye düşünüyorum. Bir türlü cümlelerimi toparlayıp istediğim ölçüde etkileyici bir tanıtım  yazısı yazamadım. Oscar ile Andrenin aşkından bahsetmek istiyorum. Sarayda dönen entrikalardan, Oscarın vatanseverliğinden. Babasına olan bağlılığından ama dizi 40 bölüm ve her bölüm ayrı bir hikaye, apayrı bir yazı konusu. Değil bir bloga sayfalara sığmaz bence. Beni de bilirsiniz kısa kesmesini hiç beceremem.


Oscar ve Andre'nin aşkı ile ilgili posta size sözüm olsun ilgilenirseniz tabii. Çok sevdiğim ROV hayranı Happi arkadaşım İngilizce bir yazı yazmış. Onu sizin de okumanızı çok isterim, etkilenmeyen taş olur. :) Ben çevirir sana yollarım dedi ama aradan biraz zaman geçti. Ben kendimi hatırlatayım en iyisi :) O kadar beğendim ki yazdıklarını, üzerine söz söylemek yavan kalır diye düşünüyorum. Netice de kendime işkence etmeyi bırakıp, şiddetle izlemenizi öneriyorum.


ROV Türkçe canımcım Happii'cim uğraşmış Türkçe bölümleri yüklemiş ve başka nasıl seyredebileceğinizi anlatmış  İZLEYİN


Bu da Oscar ve Andrenin hikayesi İngilize


GEOCİTİES bilinmeyen bir nedenden ötürü Türkiyede yasaklı. Geçen gün de Freewebs.comu kapamışlar. Hadi hayırlısı yakında girecek site kalmayacak. Neyse sizi yasaklı sitelere nasıl gireceksiniz biliyorsunuz değil mi? Ayar mayar uğraşamam diyorsanız. Buradan girin


www. ktunnel.com